Mahlasınızı nasıl istersiniz?

Neva Özgün

Edebiyatımızda çokça karşılaştığımız bir durumdur eserlerini mahlas isimle kaleme almak. Mahlas yani gerçek isim yerine kullanılan takma isim. Müstear olarak da bilinir bu kelime. Hepimizin yakından tanıdığı asıl adı Mehmet Bin Süleyman olan Osmanlı Dönemi Türk divan şairi Fuzuli, kendi için mahlas isim arayışını Farsça divanının önsözünde şöyle anlatır: “Şiir yazmaya başladığım zamanlarda kendime bir mahlas seçmek istedim. Hani şöyle güzel, oturaklı, bana yakışan, üslubuma uygun, anlayışıma ve yaradılışıma münasip bir mahlas istedim. Fakat hangi mahlasa el attıysam, hangi mahlası kendime seçmek istediysem o mahlası başkaları tarafından alınmış gördüm. Başkasının kullandığı mahlasta bir şiir yazdığımda eğer benim şiirim daha güzel olursa daha önceki mahlası kullananın şairliğine yazık olacak, benim şiirim daha kötü olursa sanki ben ötekine özenmiş de onun şairliğinden yararlanmışım gibi olacak. Dolayısıyla kendime hiç kimsenin seçmediği bir mahlas aradım. Ve nihayet ‘fuzuli’ kelimesini buldum.”

CEMAL SÜREYA

Cemal Süreya’nın asıl adı Cemalettin Seber’dir. Çocukluğundan beri isimlere takıntılı olan Cemal Süreya, Ece Ayhan ile Şehir Dergisi’nde aralarında geçen konuşmada “Düşün: Adım Cemalettin, soyadım Seber (ki anlamı yok, herkes yanlış anlıyor); Pürtelaş Mahallesi’nde oturuyoruz, sokağımızın adı da Tavukuçmaz… Okulum da ahşap bir yapı; A, B, C diye şubeleri olmayan çok küçük bir okul, Pürtelaş’ın anlamını da bilmiyorum. Yıllar sonra anladım gerçeği. O adlar ne güzel adlarmış.” diyerek neden mahlas isim kullandığını mizahi bir üslupla anlatır.

ORHAN KEMAL

Türk edebiyatının büyük ustalarından, romancılık yönü ile tanıdığımız Orhan Kemal de mahlas isim kullananlardan. Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal, ilk öykülerini “Bacaksız Orhan” adıyla yayımladı. Ayrıca Hayrullah Güçlü, Raşit Kemali ve Yıldız Okur gibi müstear isimleri de kullandı.

PEYAMİ SAFA

Gazeteci, hikâye ve roman yazarı ve daha çok Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ve Matmazel Noraliya’nın Koltuğu gibi eserleri ile tanığımız Peyami Safa da ekonomik nedenlerden kaynaklı yazdığı polisiye, macera türündeki romanlarında Server Bedii mahlasını kullandı.

Hangi̇ Şal Hangi̇ Kıyafetin

Seçtiğiniz şal rengi, kıyafeti bir adım öteye taşıyor tartışmasız. Bunun için yaptığınız kombin için şalınızı doğru seçmeniz gerekiyor. Düz renk şallar hem spor hem de şık kombinlerle uyum sağladığı için kullanımı çok kolay. Fakat desenli bir şal kullanmak için kombininizi mutlaka desensiz, sade bir kıyafet seçimi ile yapmalısınız ki yalnızca şalınız hareket katmalı kombininize. Dolayısıyla tek renk kabanların, blazerların ve trençkotların en doğru tamamlayıcısı desenli bir şaldır bazen.

AYNI RENK FARKLI TONLAR

Aynı renkten oluşan bir takım giymek istediğinizde kıyafetinizin rengine karşıt renkte bir şal seçerek kontrast oluşturabilir ya da şal kombini oluştururken ton sür ton yani aynı rengin farklı tonlarını seçerek kombininizde yine harika bir uyum yakalayabilirsiniz. Örneğin koyu kahverengi bir takım giydiyseniz üzerine açık kahverengi bir şal takmak iyi bir fikir.

TEN RENGİNİZ FİKİR VEREBİLİR

Şal seçiminizde etkili rol oynayan bir diğer nokta ise ten renginiz. Esmer tenliler eflatun, açık yeşil ya da tozpembe gibi açık renklere yönelerek ciltlerini daha aydınlık gösterebilirken, açık ten rengine sahip olanların ise siyah, kahverengi ve yeşil gibi renkleri seçmesi daha uygun olur. Yine kumrallar ise bordo ve lacivert tonlarındaki şalları tercih etmeli.

KÖRLÜK

AYRAC

JOSE SARAMAGO

“Kayaların yapısını incelemek için başka bir gezegene araçlar gönderebilecek kapasitede olan bu şizofren insanlık, milyonlarca insanın açlık nedeniyle ölmesinden fütursuzca bahsedebiliyor. Mars’a gitmek, komşuya gitmekten daha kolay görünüyor. Kimse kendi görevini yerine getirmiyor.” Bu cümleler Jose Saramago’nun 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasından bir kesit. İşte bu sözler kadar gerçek ve ürkütücü bir roman Körlük. Distopik bir olay çerçevesinde toplumsal eleştiriler yapıyor bolca. Beklenmedik bir felaketi yaşayan bir toplumun nasıl çöktüğünü, nasıl değer yargılarını yitirdiğini, nasıl bencilleştiğini anlatıyor. Adı bilinmeyen bir ülkenin, adı bilinmeyen bir şehrinde, arabasının içinde trafik ışıklarında bir adam bir anda kör olur. Ancak karanlığa değil, bembeyaz bir boşluğa. Bu körlük bulaşıcıdır ve bir kişi hariç tüm şehir kör olur.

BİR SÖZ

Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek, kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.
Şems-i Tebrîzî

Bir kelime: ketum

Ağzı sıkı, çok konuşmayan. Sır saklamayı bilen kişi. Saklama ve gizli tutma manasındaki ketm kelimesinden türetilmiştir. “Kitaplar yeni tanıdıklarına karşı çok ketum olurlar. Bir kere de onlarla lâübali oldunuz mu size malik oldukları her şeyi verirler.”
Sabahattin Ali/Değirmen

BİR BİLGİ

NASA’nın Psyche uzay aracındaki Derin Uzay Optik İletişim (DSOC) cihazı, daha önce görülmemiş bir mesafeden Dünya’ya başarıyla veri aktardı. Son DSOC deneyinde, yakın kızılötesi lazerle kodlanmış veriler yaklaşık 16 milyon kilometre uzaklıktan Dünya’ya gönderildi.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar