Gönül Bahçesinin Can Suyu: Zikirler

Günlük hayattaki iç huzurumuz, biraz da zamanın sert rüzgârlarına, güncelin güçlü dalgalarına dayanma gücümüze bağlıdır. Dayanma gücümüz ise doğru kavranmış tevekkül anlayışının içselleştirilmesine.

Bedîüzzaman Said Nursi, Sözler’de gemiye binen iki yolcunun hikâyesini anlatır. Yolculardan biri gemiye güvenmez; yükünü belinde ve başında taşır. Diğeri bagajını güverteye bırakır, üstüne oturur. Arkadaşını da ikaz eder. “Bu gemi ve sahibi yükünü senden daha iyi korur. Böyle yapma, komik oluyorsun.” der. Taşıdığı yükün gittikçe ağırlaşacağını da ekler uyarısına.

Bu öyküdeki “yük” oldum olası bana varoluş kaygılarımızı ve günlük yaşantımızın dayatmalarını hatırlatır. Hatta cesaretimi toplayıp sırttaki yükün bedensel, baştaki yükünse fikirsel olduğunu bile söyleyebilirim.
Tevekkülün sözcük anlamını hepimiz biliriz. Geçmişe bakarken belalara sabredebilmek için kader gözlüğüyle, geleceğe bakarken sorumluluktan kaçmamak adına cüzi irade açısından bakmamız gerektiğinden de haberimiz vardır. Yine de iş pratiğe gelince yükümüzü her zaman güverteye bırakamayız.

Kötülüğün Önünü İstiğfar İle Alabiliriz

Aslına bakarsanız, insanın cüzi iradesi çok zayıftır. Hatta irade bile sayılmaz; belki olsa olsa bir meyildir. İnsan iyiliğe ya da kötülüğe meyleder; Allah da o şeyi yaratır. Öyleyse iyi şeyleri daha çok arzulamamızı sağlayacak, kötü şeylere karşı ihtirasımızı köreltecek bir formül bulmalıyız.

Bedîüzzaman’ın bu konuda da sunduğu bir reçete var: “…dua ve tevekkül meyelân-ı hayra (iyiliğe yönelme) büyük bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tevbe dahi meyelân-ı şerri (kötülüğe yönelme) keser, tecavüzâtını kırar.” Üstadın altını çizdiği gibi günlük hayatımızın boşluklarını istiğfar, dua, zikir ve tesbihle doldurabilirsek üstünde durduğumuz dünya gemisinin gerçek sahibini sürekli aklımızda tutabiliriz. Bizi, söz konusu yüklerin altında ezilmekten koruyacak iksir budur işte!

Şer Çiçeklerini Zikirle Temizleyebiliriz

Her bahçe gibi gönül bahçesinin de bakıma ihtiyacı var. Kendi hâline bırakılan bir bahçeyi zararlı bitkiler, dikenler sarar zamanla. Bahçedeki ağaçların budanması, asalak bitkiler tarafından sarılmasının engellenmesi gerekir. Kalp de öyle. Güzel davranış tohumları atılmalı, şer çiçekleri temizlenmeli, toprağı havalandırılmalı, sulanmalı. İyi niyet ağaçlarını soluksuz bırakan zehirli gıybet sarmaşıklarıyla mücadele edilmeli…

Demek kalp bahçesinin bakım çalışması iki temel etkinlik içeriyor. Bir, zararlılarla mücadele ve temizlik; iki, faydalıyı ikame ve besleme. Tıpkı, “Lâ ilâhe illallah” zikrinde olduğu gibi. Önce “lâ ilâhe” ifadesiyle kalpteki kiri, pası, sahte tanrıları temizleyeceğiz, sonra da “illallah” diyerek kalbimizi gerçek sahibine tahsis edeceğiz.

Peygamber Efendimizin Tavsiye Ettiği Üç Zikir:

Peygamber Efendimizin tavsiye ettiği aşağıdaki üç zikri günlük hayatımıza devam ederken yolda, arabada, evde ve daha pek çok yerde istediğimiz kadar okuyabiliriz.

  1. Namaz tesbihatları: Pratik ve kolay bir şekilde okuyabileceğimiz zikirlerin başında, namazlardan sonra 33’er kez çektiğimiz “Sübhanallah”, “Elhamdülillah” ve “Allâhü ekber” tesbihleri geliyor. Peygamber Efendimiz, bu tesbihleri “lâ ilâhe illallāhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” diyerek yüze tamamlamamız durumunda, deniz köpüğü kadar günahımız olsa da affedileceğini haber veriyor.
  2. Sübhânallâhi ve bi-hamdihî: Peygamber Efendimizin, “İki kelime vardır ki bunlar dile hafif, Rahman’a sevimli ve mizanda da ağır gelirler.” dediği bu zikir, “Her türlü kusurdan münezzeh olan Allah Teala’yı hamd ile tesbih ederim.” anlamına gelir.
  3. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh: Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Zerr’e, “Sana cennet hazinelerinden bir hazineyi haber vereyim mi?” diyerek bu tesbihi zikretmiştir. Manası, güç ve kuvvet ancak yüce Allah’a aittir demektir.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar