Hasan Caglayan
Gördün ya, ayrılık bitti. Yağmurdu kalbin, dindi; kardı kederin, eridi. Yorgundun, üşüyordun, zordu günlerin. Bir bir kapanmıştı kapılar, pencereler. Sızıydı yarana sardığın merhem. Gecelerden geçiyor gibiydin. Çok şükür, ayrılık bitti; yalnızlık çekip gitti. Gözü aydın olsun kavuşmanın.
Demiştim ya, kalsa da tortusu, her şey geçer ve geçti. Unutulur demiştim yaşananlar; nasıl olur, bilmem ki. Sende de öyle mi; bende mermere kazındı her şey. Velakin bir telaşın içinde kaybettik gençliği.
Biliyorum, güzel şeyler konuşalım diyeceksin; mutlu şeyler, tatlı şeyler. Çok ağladık, gülelim biraz; dönüyor değirmenler. Tadı olsun kavuşmanın; öyle ya, gülmek hakkın. Gülelim lâkin kitabını yazdık ayrılığın.
Hatırlar mısın, gençtik daha dün. Şendik, gülşendik. Güçlendik birlikte, nice zorluğu beraber yendik. Acı-tatlı. Geçti günler. Yazlar geçti; güzler geçti. Yazık ki ayaz kesti; rüzgâr esti, alıp gitti resimleri.
Güzel şeyler konuşalım. Yeni şeyler, farklı şeyler. Sevgiye dair, aşka dair söylenecek ne çok söz var; söyleyelim. Gözlerin mesela, gülsün artık; ya da elin, haydi uzat. Şiirler koşup gelsin; çiçekler sökün etsin. Gün ışığı sızar gibi bulutlardan, sevinelim.
Güzel günler gelmedeler; mutlu günler, renkli günler. İkinci bahar bundan sonra; ilki geçti. Hatırlar mısın, ışıklı bahçelerde yapraktık; sarardık. Kelebekler geçerdi uykumuzdan; nehirler geçerdi, yeniden geçsin artık. Yeşildik, güneştik, örerdik bahçeleri. Haydi, yeni bir sabahtır; sevince kuralım kalpleri.
Güzel şeyler konuşalım; mutlu şeyler, yeni şeyler. Farklı sözler diyelim ritmi başka, rengi başka. Yağmur inmiş toprağa; kokusu mis gibi sarmış her yanı. Vaktidir, elveda diyelim ayrılığa. Sevdiğim, evimize gidelim; çiçekler koydum vazoya.