İmama Sonradan Uyan Kimse Namazını Nasıl Tamamlar?

Temelde beş vakit namaz, kalbî hayatında yükselmek isteyen gönüller ve Allah'a ulaşmak isteyenler için bir merdiven ya da asansör vazifesi görür. Bu noktada bize düşen görev, namazı hem şekil şartları hem de huşu ve huzur noktasında eksiksiz kılmaya çalışmaktır.

Namaz, insanın madden ve manen yıkanması, Rabb’ine olan şükran, hamd ve hayranlık hislerini onun istediği bir çizgide en güzel şekilde ifade etmesi demektir. Bu açıdan o, insanın manen inşiraha kavuşmasını temin eden müstesna ve hususi bir ibadettir. Namaz sayesinde kul hem kalbî huzura kavuşur hem günlük hayatını bir disiplin altına sokar hem de Yüce Allah’ın rızasını kazanmış olur.

Namaz, -farz namaz vakitlerini esas alacak olursak- insan hayatında her gün beş defa bu inşirahı temin eder. Nafileler de dikkate alınacak olursa bu sekine ve sükûnet kapısı insana her zaman açıktır ve o dilediği zaman bu huzur pınarından kana kana içebilir. Namazda ve namazla huzur bulamayan bir insan, hiçbir yerde ve hiçbir zaman huzur bulamaz. Zira namaz çok önemli bir zikirdir. Kur’an’ın ifadesiyle kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulup, tatmin olur. Allah’ı anabileceğimiz en yüksek potansiyelli ibadet de namazdır.

Temelde beş vakit namaz, kalbî hayatında yükselmek isteyen gönüller ve Allah’a ulaşmak isteyenler için bir merdiven ya da asansör vazifesi görür. Bu noktada bize düşen görev, namazı hem şekil şartları hem de huşu ve huzur noktasında eksiksiz kılmaya çalışmaktır. Namazı cemaatle eda etmenin fazileti yalnız başına kılınan bir namazdan onlarca kat fazladır. Tek başına kıldığımız namazları mükemmel bir şekilde yerine getirmemiz gerektiği gibi cemaatle kılınan namazları da eksiksiz bir şekilde eda etmeliyiz. Cemaate sonradan yetişen kişinin namazı nasıl tamamlayacağı konusu hep kafaları karıştırır. Aslında mesele hiç de zor değildir.

Bu Noktada Birkaç Hususu İyice Anlamak ve Kavramak Gerekir:
  • Cemaate, imam ilk rekâtın rükûundan doğrulmadan önce yetişen kimseye müdrik (cemaate yetişen kişi) denir. Müdrik, imama namazın başından sonuna kadar uymuş olduğundan, bütün namazı imamla birlikte eda etmiş sayılır.
  • Cemaatle namaza sonradan yetişmede, herhangi bir rekât için rükû yapılıp yapılmaması esas alınır.
  • İmam, rükûdan kalkmadan önce yetişerek, çok kısa bir süreliğine de olsa, (en az bir defa sübhâne rabbiye’l-azîm deme süresinde) imamla birlikte rükû yapan kimse o rekâta yetişmiş olur. Dolayısıyla bu rekâtla ilgili herhangi bir işlemi kaza etmesi gerekmez.
  • İmam, ilk rekâtın rükûundan kalktıktan sonra cemaate yetişen kimse, o rekâtı bütünüyle kaçırmış olur, secdeleri imamla birlikte yapar, sonraki rekâta kalkar. Birlikte üç rekât kıldıktan sonra kaçırdığı rekâtı imam selam verdikten sonra tek başına tamamlar.
  • Namaza imamla beraber başlayamayan, yani imama sonradan uyan kimseye mesbuk denir. Mesbuk, kılamadığı rekât veya rekâtları, boş geçmiş kabul ederek, imamın sağ tarafına vereceği ilk selamından sonra, kendisi selam vermeyip “Allahu ekber!” diyerek ayağa kalkar ve eksik rekât ya da rekâtlarını tamamlar.
  • İmama sonradan uyan kimsenin kaçırmış olduğu rekâtlar ilk rekâtlar olduğu için, imamdan sonra kılınacak olan rekâtlar namazın ilk rekâtları olur. Bu nedenle, tek başına namaz kılarken ilk rekâtta neler okunuyorsa, imam selam verdikten sonra kılınacak rekâtlarda da ona göre okuma yapılmalıdır.
  • Başka bir ifadeyle imam selam verdikten sonra kılınan ilk rekât, namazın ilk rekâtının kazası olduğuna göre, bu rekâtta Sübhaneke duası okunur, ardından euzu besmele çekilerek Fatiha ve zamm-ı sûre okunur. İmam selamından sonra (varsa) kılınacak ikinci rekâtta da zamm-ı sûre okunmalıdır. Çünkü bu da namazın ikinci rekâtı yerine geçmektedir.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar