Cildinizi Yaz Güneşinden Koruyun!

Temmuz güneşi içimizi ısıtırken, cildimize yönelttiği gizli tehditleri akılda tutmak her zaman mümkün olmayabilir. Bronzlaşmanın cazibesine kapılıp cildinizi korumayı ihmal etmeyin!

Güneşin bitkilerin fotosentez yapmasındaki rolünden, insan derisindeki D vitamini sentezine kadar pek çok fonksiyonu vardır. Hemen her ilişkide olduğu gibi insanoğlunun Güneş ile ilişkisinde de bir denge gözetilmesi gerekir. Aksi takdirde bu durum, deri kanseri gibi oldukça üzücü tablolara sebebiyet verebilir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, deri kanseri sıklığının giderek artmakta olduğunu ortaya koyuyor. Bu artışta; insanların daha sık deniz tatili yapmaları, kontrolsüz güneşlenmeleri, bronz tenin popüler olması, solaryum gibi suni ışık kaynaklarının kullanımının artması, açık alanda çalışan kişilerin (inşaat işçileri, denizciler, çiftçiler vb.) güneşten korunma bilinçlerinin yeterli olmaması gibi sebepler rol oynamaktadır.

Doğal Koruma Mekanizmaları

Korunmada, öncelikle güneş ışınlarının zararlı etkilerinin birikici olduğunu bilmek önemlidir. Yani doğduğumuz andan itibaren güneşin cildimizde meydana getirdiği değişiklikler, tıpkı kumbarada biriktirdiğimiz para gibi, belli bir süre sonra kalıcı hasarlara sebebiyet verecek boyuta gelir. Hayat boyu maruz kalınan toplam güneş hasarının yarıya yakını hayatın ilk çeyreğinde, yani bebeklik ve çocukluk döneminde meydana gelir. Bunun önemli bir sebebi, bebekler ve çocuklarda derinin doğal korunma mekanizmalarının henüz tam olarak gelişmemiş olmasıdır.

Güneşe maruz kalan bir kişide deri tabakaları kalınlaşır ve pigment hücrelerimiz cildimizi güneşten korumayı sağlayan pigment maddelerini üretir. Bu pigment hücrelerinin sayısı insanlarda yaklaşık olarak aynıdır. Ten rengini belirleyen, bu hücrelerde üretilen pigment maddesinin tipi ve büyüklüğüdür. Bu koruyucu maddeler deri hücrelerine taşınır ve hücrelerin üst kısmında birikerek bir şemsiye gibi onu güneş ışınlarından korur. Doğal şartlarda meydana gelen bronzlaşma, aslında cildin kendini güneşe karşı korumaya çalıştığının göstergesidir.

Koruyucular:Zorunlu mu, Dayatma mı?

Tam da bu noktada güneş koruyucu ürünlerin rolüyle ilgili sorular akla geliyor. Güneşten korunmak için mutlaka bu koruyucu ürünleri kullanmak zorunda mıyız? Bu ürünler bebekler ve hamileler için güvenilir mi? Üzerinde yazan 5, 15, 50+ gibi rakamlar ne anlama geliyor? Güneşten korunurken D vitamini sentezine engel olmuyor muyuz?

Deri kanserlerinin en çok görüldüğü coğrafya olan Avustralya’da yapılan bir çalışma, etkili güneşten korunma yöntemleriyle melanoma türü habis deri kanseri görülme sıklığının %73 oranında azaltılabildiğini ortaya koymuştur. Dolayısıyla güneşten etkili korunma yöntemleri deyince aslında aklımıza gelmesi gereken ilk şey bu ürünler değildir.

Akıllı Cihazlarla Kendimizi Koruyabiliriz

Hepimizin elinde akıllı telefonların olduğu bu dönemde yaşadığımız bölgenin gün içerisindeki UV indeksine bakarak kendimizi koruyabiliriz. UV indeksinin en yüksek olduğu 10:00-14:00 saatleri arası kapalı ortamlarda kalarak kendimizi güvenilir bir şekilde korumuş oluruz. Bunun dışında, kapalı ve sık dokumalı giysiler giyerek, şapka ve güneş gözlüğü kullanarak yine kendimizi doğal yöntemlerle korumuş oluruz. UV indeksinin yüksek olduğu zaman dilimlerinde açık havada olmamız gerekiyorsa cilt tipimize uygun bir güneş koruyucu bize etkili bir koruma sunacaktır.

Ürünlerin üzerinde yazan rakamlar, ürünlerin güneşten koruma etkisini göstermektedir. Koyu tenli kişiler için düşük rakamlar yeterli iken, açık tenli kişiler, bebekler, ailesinde deri kanseri olan kimseler ve güneş hassasiyetine sahip bireyler, yüksek rakamlı ürünleri tercih edebilir.

Kişisel Faktörler

Bebekler ve hamileler için deri tarafından emilmeyen, güvenilir, sadece bariyer görevi gören fiziksel filtreli güneş koruyucular vardır. Ancak bu ürünlerin kozmetik olarak kullanımında bazı zorluklar bulunur. Sık aralıklarla ürünün tekrarlanması gerekmektedir. Deri tarafından emilmediği için beyazımsı bir tabaka oluşturur. Ayrıca ter ve suya dayanıklı değildir. Bu nedenle bu açılardan daha avantajlı olan kimyasal ve mineral özellikli güneş koruyucular kullanıma sunulmuştur. Ürün tercihinde uzman birinden yardım alınarak kişiye en uygun ürün seçilebilir. Çünkü yukarıdaki kriterler dışında; cildin alerjik olup olmaması, yağlı akneye meyilli ya da kuru vasıfta olması, kişide ek bir hastalık varlığı (lupus vb.), kişinin kullandığı bazı ilaçlar güneş koruyucu seçiminde önemlidir. İyi bir güneş koruyucu hem UVA hem de UVB’ye karşı koruma sağlamalıdır.

Besinlerle Güneş Kalkanı

Deriye sürülerek uygulanan ürünler dışında ağızdan alınan bazı maddeler de güneşten korunmaya katkı sağlar. Oral çinko, C vitamini, E vitamini ve güneş ışığının deride meydana getirdiği hasarı engellemede rol oynar. Yeşil çayda bulunan polifenolik bileşenler de UV ışınlarına karşı koruyucu özellik gösterir. Turuncu ve kırmızı meyvelerde bulunan beta karoten ve biyoflavonoidler günlük olarak diyetle yeterli seviyede alındıkları takdirde bile UV hasarına karşı cildi korumaktadır. Yaz sebze ve meyvelerini gözümüzün önüne getirdiğimizde aslında Rabbimizin her coğrafya ve mevsime uygun nimetleri bizlere lütfettiğini görüyoruz.D vitamini sentezi için gün içerisinde el üzeri ve yüzümüz aracılığıyla maruz kaldığımız yaklaşık 20 dakikalık süre bile yeterli olmaktadır. Diğer yandan yapılan tetkiklerde D vitamini seviyemiz düşük çıkıyorsa, bunu ilaç yoluyla almak hem oldukça kolay hem de ucuzdur.

Yaz Sıcağında Cildinizi Güneşin Olumsuz Etkilerinden Korumanın Altı Yolu:
  1. Koruyucu giysiler giyin: Cildinizi yeterli koruma sağlayan hafif, bol giysilerle örtün. Yüzünüzü, boynunuzu ve kulaklarınızı korumak için geniş kenarlı şapkaları tercih edin.
  2. Güneş gözlüğü kullanın: Gözlerinizi güneşin zararlı UV radyasyonundan korumak için, hem UVA (uzun dalga) hem de UVB (kısa dalga) ışınlarını engelleyen özelliklere sahip güneş gözlükleri kullanın.
  3. Güneşe maruz kaldığınız süreyi sınırlayın: Doğrudan güneş ışığında geçireceğiniz süreyi en aza indirin. Açık hava aktivitelerini sabahın erken saatlerinde veya öğleden sonra güneşin daha az yoğun olduğu saatlerde planlayın.
  4. Bol bol su için: Cildinizi içten dışa nemli tutmak için gün boyunca sık sık su için. Uygun hidrasyon, cildin doğal nem bariyerinin korunmasına yardımcı olur.
  5. Yansıtıcı yüzeylerden uzak durun: Su, kum ve beton gibi yüzeylerin güneş ışınlarını yansıtabileceğini ve yoğunlaştırabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu tür yüzeylerin yakınında ekstra önlemler alın.
  6. İlaçlarınızı kontrol edin: Bazı ilaçlar cildinizi güneşe karşı daha hassas hâle getirebilir. İlaçlarınızdan herhangi birinin güneşe duyarlılık uyarısı olup olmadığını belirlemek için sağlık uzmanınıza veya eczacınıza danışın ve uygun önlemleri alın.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar