Hasan Çağlayan
Dağlar duruyor yerinde; sen gittin. Rüzgâr esiyor sessizce; Aksu masmavi akıyor. Serçeler dallara konup kalkıyor. Ama sanki yıkılmış dünya. Şehrin kolu kanadı kırık....
Hasan Çağlayan
Dağlardan inerim. Zirveler evim. Güzeller güzelinden sanatlı bir eserim. İnsanlar uğur sayar; sevinirler görünce. Bir damla can olsam da, sanki dünya gibiyim.
Gün vurur;...
Hasan Çağlayan
Günler geçiyor; ama sen onları yaldızlıyorsun. Her çiçek kendi rengiyle yarınlara yürüyor. Bir de sen onlara renkler katıyorsun. Ne iyi ediyorsun! Kendin de...
Hasan Çağlayan
Her sabah seninle uyanıyorum güne. Özledim. Yanımda değilsin işte. Sabahlar yarım. Akşamlar yarım. Olmuyor böyle baba; gün saymayı bıraktım. Bugün gelir desem, yok....
Hasan Çağlayan
Işte şimdi bir anlık mazideyim. Harem'de Üsküdar'da, mavideyim. Yürüyorum sabahın erkeninde. Kız kulesi duruyor yerli yerinde. Martılar dolaşır kendi hâlinde. O güzelim martılar,...
Hasan Çağlayan
Kınalı parmaklar yine öyle kınalandı mı? Öpülesi o eller bilekçeyle nişanlandı mı? Cümle can mahkûm ya da sürgün. Ağlamayan anne kaldı mı? Hazan...
Hasan Çağlayan
Ne düşünüyorsun öyle karşımda durup? Şirin bularak öpmek mi? Fakir diyerek, ekmek mi? Yoksa hüzün mü, merhamet mi, sevmek mi?
Biliyorum, bir tarihi taşıyorum...
Hasan Çağlayan
Bitmeyecek sandımdı, bitti. Geçmeyecek sandımdı, geçti. Karanlık, öyle nasıl da her şeye kopkoyu hükmetti. Dinlenmekse dinlendim. Öğrenmekse öğrendim. Yıldızlar doldurdum içime. Kimi zaman...
Hâlâ aramızdasın biliyor musun? Yokluğun, bedenî bir yokluk sadece; sen, daima bizimle yaşıyorsun. Adın bir iz, bir nişane olarak yayılacak kıtalara. O, zihnimize nakşolan...