Dr. Deva |Dil öğrenirken beyninizi iyi düzenleyin! 

Sevgili Doktor Deva, 

Eşimin işi sebebiyle Almanya'ya taşındık. Tabii yurt dışına sonradan gelmenin çeşitli zorlukları var. Mesela dil öğrenme konusunda oldukça zorlanıyorum. Derslere çalışıyorum, kelime ezberliyorum fakat çok çabuk unutuyorum. Dil öğrenmedeki yavaşlık, bütün hayatıma olumsuzluk olarak etki ediyor. Normalde çok pozitif biriyim fakat bu durum hem kendime hem aileme negatif yansıyor. Dil öğrenme ve hayata olumlu bakma konusunda pratik ve kolay uygulanabilir teklifleriniz olursa çok memnun olurum. Kübra Yılmaz, Almanya 

Yeni bir dil öğrenmek herkesin arzusudur. Fakat bu süreçte sabır ve gayret, hedefe ulaşmada çok önemlidir. Önemli olan başka bir nokta daha var: Beynimizi gereksiz bilgiden arındırmak ve düzenlemek… 

Merhabalar Kübra Hanım öncelikle bir latife ile cevabıma başlayayım, 

Dil öğrenme ile ilgili tecrübeli bir hocam yıllar önce, “Yabancı dil öğrenirken ilk yıl gramer oturtulur, ikinci yıl yavaş yavaş konuşmaya başlanır, üçüncü yıl şaka yapılır ve dördüncü yıl da tartışma yapma seviyesine gelinir.” demişti. Yani kısa zaman içinde dil öğrenemiyorum diye motivasyonunuzu düşürmeyin. 

Her ne kadar bizler sabırsızca hemen şu dili öğreneyim desek de bazı kavramların oturtulup, içselleştirilmesi zaman alacaktır. Aslında bütün öğrenmelerde aynı kurallar geçerlidir. Bizler hemen olsun isteriz ama her öğrenmenin bir olgunlaşma süreci vardır. 

Ben de şu sıralarda dördüncü dilini öğrenen bir arkadaşınız olarak dil öğrenmede istifade ettiğim bazı önemli noktaları sizinle paylaşmak istiyorum. 

ÖĞRENİLEN BİLGİLER BEYİNDE DÜZENLENMELİ 

Öğrenme süreci insanda şöyle gerçekleşir; Öğrendiklerimizi bir heybeye atarız (beynimize) ve zamanı gelince de o heybeye gider gerekli olanları almaya çalışırız. Heybe bazen çok karışıktır aradığımızı bulamayabiliriz, yani hatırlamayabiliriz. Hatırlayamadığımız o bilgi aslında heybemizin içindedir ama bulmakta zorluk çektiğimiz için çıkarıp alamayız. İşte, hatırlamanın en önemli metodu biraz önce bahsettiğim heybedeki dosyaları tanzim etmeye bağlıdır. Yani öğrendiğimiz bilgileri heybeye gelişigüzel atma yerine raflara düzenli koymamız gerekir. 

ECZACILAR BİNLERCE İLACIN YERİNİ NASIL KOLAYCA BULUR? 

Bir örnekle sizi dinlendireyim, ben ortaokul yıllarında bir eczanede çırak olarak çalışmıştım. İlk zamanlar, eczacının istenen her ilacı, binlercesi içinden hemen nasıl bulduğunu bir türlü anlayamamıştım. Sonra anladım ki ilaçlar, raflara gruplar şeklinde konulmuş ve o grupların içinde de alfabetik sıra ile düzenlenmiş. Bir zaman sonra ben de artık her ilacı hızlı bir şekilde bulabiliyordum. Aynen öyle de, bizler bilgileri beynimizde düzenli bir şekilde yerleştirebilirsek hatırlamamamız gerektiğinde o bilgiye kolay ulaşabiliriz. 

BEYİNDEKİ ÖNEMSİZ BİLGİLER ÖNEMLİLERE ULAŞMADA PERDE OLUR 

Bu planlamanın yani raflara düzenli yerleştirmenin önündeki en büyük engel ise gereksiz bilgilerin asıl bilgilerin önüne geçmesidir. Şayet bir mağazanın ön raflarına gereksiz ürünleri doldurursanız esas ürünlerin olduğu raflara ulaşmakta zorluk çekersiniz. Beynimizdeki durum da aynıdır. Eğer önemli gördüğümüz bilgilerin olduğu raflar arka taraflarda ise ve değersiz bilgi rafları onlara ulaşmayı engelliyorsa öğrenme zorlaşır. Yani hatırlamak istediğiniz önemli bilgilere ulaşmada bu önemsiz bilgiler bize engel olur. 

BEYNİ DİJİTAL MEDYANIN YOĞUNLUĞUYLA DOLDURMAYIN! 

Öğrenmede beyne ne gönderdiğiniz çok önemlidir. Eğer gününüzün ciddi bir kısmını sosyal medyada geçiriyorsanız beyninizi de oradaki içerikle doldurursunuz.   

Malumunuz günümüz internet çağı ve insanların pek çoğu sosyal medyada aktif. Fakat bu ‘aktif’ olmanın bir sınırı olmalı. Eğer siz sosyal medyada saatlerinizi harcıyorsanız, aslında beyninize binlerce ve işinize pek de yaramayan bilgiler yerleştiriyorsunuz demektir. Bu binlerce gereksiz bilgiyi beyin iyi-kötü diye tasnif edip, önemsizleri unutmuyor. Aksine sizin önemli gördüğünüz bilgileriniz eğer arkalarda kaldı ise onlara ulaşmanız zorlaşıyor, yani unutuyorsunuz. Dolayısıyla sizin dil öğrenmek için ayırdığınız vakit neredeyse boşa gitmiş oluyor. Bunun çözümü, dil eğitimine ayırdığınız zamanı artırmak ve beyninize göndereceğiniz çer-çöp nev’inden bilgileri mümkün olduğunca azaltmak. 

BEYNİ GELİŞTİRECEK METOTLAR UYGULAYIN 

İkinci bir örnek daha vereyim. Nasıl ki bilgisayarınız yavaşladığında bilgisayarı aç-kapa yapıyorsunuz veya format atıyorsunuz. Tam anlamı ile benzetemeyiz ama beynimizin de ara sıra format atılmaya, yenilenmeye ihtiyacı var. Peki, bunu nasıl yapacağız? 

Beyin için en iyi aç-kapa bir ilim dalından yorulduğumuzda başka bir ilim dalına geçmek olur. Mesela felsefe veya dinle ilgili bir kitap okuyorsunuz, yorulduğunuz zaman ki fikri değerlendirmeler insanı yorar, o zaman o kitabı bırakıp daha hafif hikâye veya roman okuyun veya bir film seyredin. Bu metot beyninizin tembelleşmesinin önüne geçer ve gelişmesine vesile olur. Ayrıca filmleri, yeni öğrendiğiniz dilin altyazısı ile seyretmeniz de dil için faydalı olacaktır. 

DOĞADA DÜZENLİ YÜRÜYÜŞLER BEYNİ AKTİFLEŞTİRİR 

Formata gelince; Sevdiklerinizle birlikte, tabiatın kucağında stresten uzak geçireceğiniz vakitler, beyniniz için en iyi formatlama yöntemidir. Eğer böyle bir imkânımız yoksa internetten olabildiğince uzak durup, ailenizle kaliteli etkinlikler yapmak da faydalı olacaktır. 

Dil öğrenirken nelere dikkat etmeli? 

  1. Öncelikle kaliteli bir dil okulu bulmaya çalışın. Bakın dil kursu demiyorum, “Dil Okulu”. Dil, okul mantığı ile öğrenilir. Yani ödevler yaparak ve bir kitap takip ederek. Özellikle de üniversitelerin dil bölümlerini tercih edebilirsiniz. Fakat okul disiplininde olan kurslar da tercih edilebilir. 
  2. “Ben önce konuşmak istiyorum.” mantığı doğru değil. Evet, konuşmaya ağırlık verilebilir ama grameri tam oturtamazsanız zaten doğru konuşamazsınız. 
  3. Dil her gün hayatınızda olmalı. Dil öğrenme, boşluk kabul etmez. 
  4. Öğrendiğiniz dil ne kadar zor olursa olsun sevmeye çalışın. Ve dil hakkında, olumsuz veya motivasyonunuzu düşürecek ifadeler kesinlikle kullanmayın. 
  5. Kelime öğrenirken etimolojilerine dikkat edin. Öğreneceğiniz kelimeyle ilgili birkaç kelimeyi beraber öğrenirseniz daha kalıcı olur. 
  6. Kelimeleri zıtları ile öğrenin. Bu hem size kolaylık sağlar hem de bir anda iki kelime birden öğrenirsiniz. 
  7. Kelimeleri görsellerle öğrenirseniz daha kalıcı olur. Her kelimeyi mümkünse bir görsel ile kodlayıp öyle öğrenin. 
  8. Yanlış konuşmaktan korkmayın, konuşun ve hatanızı düzeltmeye çalışın. 

Ben dil uzmanı değilim, fakat konuştuğum yabancı dilleri bu metotlarla öğrendim. Sizler de bu konuda araştırmalar yapabilir ve kendinize uygun metotlar bulabilirsiniz. Bu eğitim koridorunda Allah önünüzden engelleri kaldırsın, işinizi asan etsin… 

Sağlıcakla kalın. 

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar