Bel çevresi genişledikçe, beyin küçülüyor! 

"Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler: Karın büyüklüğü, çok uyku, tembellik ve yakîn azlığıdır.’ buyuruyor Efendimiz (sas). Bu Hadisi Şerif’in ışığından hareket ederek bugün karın büyüklüğünden yakin azlığına giden yolculuktan bahsetmek istiyorum.

DR. FİGEN BARLAS ES

‘Karın-bel çevresindeki yağlanma’ diye geçiyor tıp deyimlerinde. Ki bu bölgedeki yağlanma vücudun diğer bölgelerindeki yağlanmalardan çok daha tehlikeli. Bu konuda çok fazla yayın bulmak mümkün. Çalışmalar, bel çevresi yağlanmanın öncelikle kalp-damar sağlığı için çok tehlikeli olduğunu göstermekte. 

BEL YAĞLANMASI ALZHEİMER İLE DE BAĞLANTILI 

Bel çevresi ölçümünün, normal oranların üzerine çıkması halinde, insülin direnci, hipertansiyon, tip 2 diyabet, karaciğer yağlanması, kalp ve damar hastalıkları, siroz, kolon kanseri, kemik erimesi dediğimiz osteoforoz, kalp ve böbrek yetmezliğine giden, hayat kalitesini azaltan ve yaşam süresini kısaltan hastalıklar görülüyor. Karın-bel yağlanması aynı zamanda, demans (unutkanlık) ve Alzheimer gibi beynimizi ilgilendiren sağlık problemleri ile de bağlantılı. 

BEL ÇEVRESİ KALINLIĞININ İDEAL ÖLÇÜSÜ NEDİR? 

Pek çok hastalığın hem başlaması hem de ilerlemesi ile ilişkili olan artmış kilo hali yani obeziteyi değerlendirmek için kullanılan ölçülerin başında bel çevresi, bel-kalça oranı ölçümleri gelir. Vücut kitle endeksi dediğimiz ölçümden sonra obeziteyi değerlendiren en önemli kıstas, bel çevresi ölçümüdür. 

Peki, bel çevresi kalınlığının tehlike oluşturan sınırı nedir? Bel çevre uzunluğunun erkeklerde 102 cm, kadınlarda ise 88 cm’den yüksek olması tehlikenin başlangıç noktasıdır. 

KİLO VERİLİNCE RİSK DE ORTADAN KALKIYOR 

Yine artmış bel çevresi, Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) dediğimiz durum için de ciddi bir risk faktörü. Bu şikâyeti olan kişilerin yaklaşık %60 ila 90’ı obezdir ve bu obezite geri dönebilen yani kilo verdiğinde rahatsızlığın kalktığı risk faktörüdür. Bu durum yani OSAS, obez hastalarda %30 ve morbid obez dediğimiz aşırı kilolularda %50 ila % 98 oranları arasında görülür. Yapılmış birçok çalışma, kilo alma ile bu uyku apnesinin kötüleştiğini, kilo verme ile de düzeldiğini göstermektedir. 

OBEZİTE AYNI ZAMANDA UYKU APNESİ SEBEBİ 

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu, uyku sırasında boğaz bölgesinin tekrarlayıcı daralması sonucu ortaya çıkan, toplumumuzda da yaygın bir rahatsızlık. Kilolu insanlarda, gece boyunca nefes durmaları (apneler) ve kısalmış nefes alma halleri oluşuyor. Ve bu durum sebebiyle; bu kişilerde geceleri kan oksijen seviyesi düşüyor, uyku bölünüyor. Bu durumun sonucu olarak da ertesi gün, aşırı uykusuzluk hali ile gece bozulmuş olan solunuma bağlı, özellikle kalbi etkileyen hastalıklar ortaya çıkıyor. Bel çevresinde biriken kilo, uyku apnesi dediğimiz, uykuda solunumun istemsizce durma araları yapması durumuyla kesin ilişkili. Bu riski, vücudun diğer bölgelerindeki yağlanmadan ziyade karın bölgesinde yağ birikimi oluşturuyor. 

Beyindeki gri maddeye dikkat! 

Beyindeki gri madde, hafızayı, duyguları, konuşma yeteneğini ve karar verme kabiliyeti gibi pek çok önemli görevin sağlıklı yürümesini sağlıyor. Bu madde, normal kilolu insanlarda normal seviyede bulunurken, kilo alımı arttıkça gri madde de ters orantılı olarak azalıyor. 

Bel çevresi kalınlığından bahisle asıl bahsetmek istediğim konu ise bel-göbek çevresinin büyüklüğü ile beynin şekli ve ebadı arasında bir bağlantı olduğunu vurgulayan çalışmayı okumuş olmam. 

Araştırmalar, başka bir hastalığı olmayan, yalnızca vücut kitle endeksi yüksek olan yani artmış kilosu olan kişilerin beyin hacminin normalden daha küçük olduğunu gösteriyor. Ayrıca, hem vücut kitle endeksi büyük hem de bel çevresi normalden fazla olan kişilerde, beyin hacminin daha da küçük olduğu belirlenmiş. Çalışmalar sonucunda elde edilen bulgulara göre, bel çevresinde fazla yağlanma söz konusu olan bireylerin beyinlerindeki ‘gri madde’ normal hacimden daha az. 

“Peki, gri madde nedir?” derseniz, gri madde, beynimizi kabuk gibi çevreleyen esas sinir hücrelerinden oluşan kısım. Bu gri madde, beynin kas kontrolünü, duyusal algıyı, hafızayı, duyguları, konuşma yeteneğini, karar verme kabiliyetini ve kendini kontrol etme gibi pek çok hayati özelliğimizin biiznillah sağlıklı çalışmasını sağlar. 

KAVRAMA VE BİLME YETİSİNİ DE ENGELLİYOR 

Yapılan çalışmalara göre; Obezite, cognition’ı yani kavrama-bilme kabiliyetini, idraki azaltıyor, engelliyor. Kolesterol ve tansiyonları normal olsa bile eğer kişinin kilosu fazla ise, bu durum, toplam beyin volümünde kesin azalma ile ilişkili. Yine beynin faaliyetlerinin ve kişinin yeteneklerinin körelmesi ile ilgili en önemli ve en sık görülen sebep de özellikle karın, bel çevresinde biriken kilolar. Beyinde bu durumdan en çok etkilenen bölgeler ise beynin ön bölgesini oluşturan, frontal lob denilen alanda bulunan hipokampus ve talamus adı verilen bölgelerdir. 

FRONTAL LOBA DİKKAT! 

Frontal lob, çevreye uyum sağlamaya, sorunları çözmeye ve davranışları ayarlamaya izin veren temel idrak becerileri olarak tanımlanıyor. Bu lob, beklenti ve hedeflerin belirlenmesi, harekete geçilmesi ve sürdürülme kapasitesi, karar verme kabiliyeti, hafızaya göre planlama, stratejilerimizi düzenleme, kavramları ve soyut fikirleri detaylandırma becerisi sağlıyor. 

Ayrıca, dikkat, hafıza ve zekânın gelişmesi, sosyal davranışların kontrol edilmesi, duygu ve bilişi birbirine bağlama becerisi, belirli hareketleri gerçekleştirecek bir plan oluşturma, duyguları algılayıp ifade etme ve sorumluluk duygusunu geliştirme, bu beyin bölgesinin vazifelerinden. 

Hipokampus, özellikle hafıza ile ilgili iken, talamus ise beyinden bedene ve bedenden beyine akan bilgi ve emirlerin dağıtılması ve süzülmesi gibi işlemlerde önemli görevler yürütür. Bedenimizin hareketlerinin kontrolü, duyu bilgilerinin işlenmesi, bilinç düzeyinin yükseltilmesi, geçmiş olayların hatırlanması, duygular, bilinç, uyanıklık ve dikkat gibi pek çok işlevin sağlıklı olmasıyla doğrudan ilgilidir. Hafıza görevleri açısından, beyin kabuğunda dağınık olan hafıza bileşenlerine ulaşılabilmesini sağlar.  

Ve bel çevresinde biriken yağlanma, bu bölgelerin sağlıklı çalışmasını olumsuz etkiliyor. 

Yani bütün bu yazmaya çalıştıklarımın aşama aşama geldiği nokta, karın büyüklüğü. 

Ah ki ah! 

O’NA (SAS) HAYRANLIĞIM HER GÜN ARTIYOR 

Başta verdiğimiz Hadis-i Şerif’teki silsilede gelinen son noktanın yakin azlığı olması, bu bilgiler ışığında bizlere işaret edilen ciddi bir uyarının mekanizmasını göstermesi açısından da muhteşem. 

İnsanın, beden-beyin ilişkisini 4 maddeye sığdıran bu harikulade hadisin, dördüncü zararlı kelimesi olan ‘yakin’in en kısa sözlük manası ‘tereddütsüz, şüphesiz ilim’ demek. İnsanın kemale ermesini, muhakemesini, göbek çevresinde biriken artmış yağ olumsuz etkiliyorsa, hem bedenen, hem aklen, hem de ruhen zinde, fit bir mümin olmaya tekrar niyetlenmeye ne dersiniz? 

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her ne dedi ise, her yüzyılda insan evladının ulaştığı yeni bilgilerin O’nu doğrulaması ve tasdik etmesi karşısında, O’na (sas) olan hayranlığım, aşkım artıyor ve utanarak, “Seni layıkıyla tanımıyor, teslim olamıyor ve hakkıyla temsil de edemiyorum.” demekten kendimi alamıyorum. 

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar