Hasan Çağlayan
Dağlardan inerim. Zirveler evim. Güzeller güzelinden sanatlı bir eserim. İnsanlar uğur sayar; sevinirler görünce. Bir damla can olsam da, sanki dünya gibiyim.
Gün vurur; su yürür; dünya yeşerir. Uyanır ve uçarım; uçmak güzeldir. Her yanda bir mutluluk; çiçekler, yiyecekler. Ben de mutlu olurum; ışık dolar gözlerim. Uçarım; kalbimde bin bir huzur. Uçarım mevsimlerin içinden. Karnım tok. Yüzümde serin rüzgâr. Razıyım rızkımın sahibinden.
Baharlar bayramdır; yeşiller çeker. Çocuklar görürse pek sevinirler. Alırlar minnacık avuçlarına. Çıkarım ellerin en uçlarına. Uçmamı beklerler bin bir sevinçle. Zirvedir parmaklar; uçuveririm.
Renklidir benek benek elbisem. Ne güzel dururlar renkler bende. Giydiren ne de güzel giydirmiş. Noktalar ne güzel durur üzerimde. Bir noktayım; uçabilen bir nokta. Bir dünyayım; ama yarım bir dünya. Şirinim, güzelim ve biraz da özelim. Cümle sonu değilim sözlerde yer alsam da.
Elden ele konarım; kısa yaşarım. Uzundur ömrüm kelebeğin ömründen. Bahçe bağlar dolaşır, kırda gezerim. Bir renk de ben katarım yüreğimden, gönlümden. Şanslıyım; sevdirildim herkese. Bunu görmek zor değil bakanların gözünden.
Renklidir benek benek elbisem. Ne güzel dururlar renkler bende. Giydiren ne de güzel giydirmiş. Noktalar ne güzel durur üzerimde. Bir noktayım; uçabilen bir nokta. Bir dünyayım; ama yarım bir dünya. Küçüğüm, zayıfım, acizim hem. Uğurunuz olayım dünya durdukça.