Gelenek mi Yenilik mi?

Sevgili Dr. Deva, ergenlik çağındaki çocuklarımızla hep tartışma hâlindeyiz. Bizleri yenilikçi düşünmüyoruz diye tenkit ediyorlar. Bunun dengesi nedir, bu konuda ebeveynler olarak neler yapmalıyız? (Rumuz: İkilemdeyim)

Öncelikle bu yaşların birkaç özelliğini anlatarak sorunuza cevap vermeye çalışacağım,

Bu dönemler, çocukluktan gençliğe geçiş dönemleridir. Normal zamanlarda uyguladığımız çözüm yolları geçiş dönemlerinde işe yaramayabilir. Dolayısıyla ergen çocuklarımızla yaşadığımız problemler için çözümler yeniden kurgulanmalıdır. Bu sebeple, önce ergenlik yaşlarının birkaç özelliğini anlatarak sorunuza cevap vermeye çalışacağım.

Ergenlik yıllarında akılcılık ön plandadır. Çocukluğun duygusallığından kurtulup “her şeyi akıl ile halledebilirim,” diye düşünen rasyonel gençlik zamanına bir adım atılmaktadır. Benliğini geliştirip kişiliğini oturtmaya çalışan ergen, kendini daha iyi ifade etmenin yollarını arar. Bu farklı hâller bazen ebeveyne aşırı gelebilir. Anne-babanın isyan zannettiği şeyler, çoğunlukla ergenin kişilik arayışından kaynaklanır. Bu dönemler geçtikten sonra bunların düzeleceği, vücut yeni hormon düzeylerine hem fizikî hem de ruhî olarak alışınca suların durulacağı bilinmelidir. Karşılaşılan problemler paniklemeden ve kavgacı bir tavır takınmadan çözülmeye çalışılmalıdır. Küçük yaşlarda çevreyi tanıma sürecindeyken cisimlerin adlarını öğrettiğimiz gibi, akıl yürütmeye başladığı bu yıllarda da doğru akıl yürütme metotlarını göstermek gerekir.

Gelenekle Yenilik Barışabilir mi?
Gelenek ile yeniliği barıştırma, her ikisinden fedakârlık ederek ortada buluşturma anlamına gelmez. Bu barışmanın olması, geleneği zaman ve mekâna uyarlama ile olur.

Esas olması gereken, yaşadığımız zaman ve mekânın dilinin çok iyi okunmasıdır. Bulunduğumuz zaman ve mekân bize neler fısıldıyor diye iyice kulak vermeli ve yapılacaklar buna göre dikkatle planlanmalıdır.

Bu okumalar, temel değer ve disiplinlerimize bağlı kalarak yapılmalı ve gelenekle aktarılan her türlü bilgi ve birikim, zamanın yorumu ile tekrar değerlendirmelere tabi tutulmalıdır. Bilginin en üst noktası diyebileceğimiz Kur’ân’da bile yoruma açık yerler vardır. Durum böyleyken diğer ilim ve değerlendirmeler haydi haydi yoruma açık olabilir.

Ebeveynler olarak bu düşünce yapımızı ergenlik çağındaki çocuklarımıza hissettirmeliyiz. “Evet, biz sizlerin değerlendirmelerine saygılıyız. Bununla birlikte, temel değer ve disiplinlerimizden ödün vermeden de bunu yapabiliriz.” şeklindeki yaklaşımımızı dile getirebiliriz. Yeniliklere samimiyetle açık olduğumuzu, aynı zamanda temel değerlerimizden taviz vermeyeceğimizi bildirmeliyiz.

Gelenek ile yeniliği barıştırma, her ikisinden fedakârlık ederek ortada buluşturma anlamına gelmez. Bu barışmanın olması, geleneği zaman ve mekâna uyarlama ile olur. Örneğin günümüzde ailecek yapılacak eğlenceli aktiviteler yeni bir kavram olabilir. Bunu yaparken temel disiplinlerden ayrılmadan, günahlara girmeden, “helal daire keyfe kafidir” prensibi ile hareket edilebilir. Tavizler vererek ana blokajlara darbe vurmak tüm binanın yıkılmasına sebep olabilir. Çocuğumun isteklerine cevap veriyorum derken temelleri sarstığımızın farkında olmazsak önü alınamayan bir yıkımla karşılaşabiliriz.

Ayrıca, gençlerin dilini bizden daha iyi anlayan mentorlar vardır. Çocuğumuzu onlarla tanıştırıp anlatılması gerekenleri onlardan dinlemesini sağlamak iyi bir yöntem olabilir. Buradaki önemli husus, genci mentora terk edip her şeyi ondan beklememek gerektiğidir. Aile ve mentor entegre şekilde hareket etmeli, genç için en uygun metot ne ise o uygulanmalıdır.

Bütün bunların yanında, ebeveynler olarak eğitimin anlamının meyillendirmek olduğu unutmamalıyız. Zihinler doğru kaynaklardan doldurulmalı, bu konuda takip edilecek kitaplar çok önemli. Eski yazılarımda da bahsettim ama bir kez daha söylüyorum; tecrübelerime göre bu yaşlar için en uygun kitaplar; akli delillerle Allah’a ulaştıran kitaplarla beraber Peygamberler (AS) tarihi, Kuran kıssalarını anlatan kitaplar olmalı.

Eğitim’in anlamının meyillendirmek olduğu unutulmamalı, verilmesi gerekenleri hissiyatlara işlemeyi de ihmal etmemeli.

Gelenek ile zamanın şartlarını buluşturanlardan olmanız temennisiyle. Sağlıcakla kalın…

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar