Anlattığınız hedefe ulaşılamıyor! 

Bir araştırma sonucu, hedeflerini başarmadan önce çevresine anlatan insanların genelde sonuca ulaşamadığını gösteriyor. Yani beynimiz, başarma sonucunda alacağımız takdirleri peşinen aldığımız için hedefin gerçekleştiğini düşünüyor ve çalışma motivasyonunu sona erdiriyor.

Eskilerin bir sözü var, ‘Anlatma bereketi kaçar.’ diye. Bu söz günümüz insanı için hayata geçirilmesi çok zor bir alışkanlık. Öyle ki sabah kahvaltımızdan, gün ortası aktivitelerimize, akşam gittiğimiz spordan, başardığımız sınavlara, hayal ve hedeflerimize kadar her şeyi paylaşmadan, anlatmadan duramayan bir nesiliz. Sosyal medyanın da etkisiyle maalesef kişinin kendine ait bir sırrı kalmadı. 

Peki, hiç düşündünüz mü? Yakınlarınızla paylaştığınız hangi planınız gerçekleşmiş oluyor? Aslında pek çoğu sıradan bir hayal olarak kalıyor değil mi? 

“SAKALIM DAHİ BİLSEYDİ, KESERDİM” 

Fatih Sultan Mehmet Han’a İstanbul’u aldığında, vezirleri, “Padişahımız! İstanbul’u fethetme planlarınızı hiçbirimize söylemediniz.” diyerek sitemkâr konuşunca, onun cevabı çok manidar olur: “Sakalımın tek bir teli dahi bilseydi, o teli keserdim.” 

HEDEFLERİ SÖYLEYİNCE BEYİN YAPMIŞ GİBİ TATMİN OLUYOR 

Başarmak istediğiniz hedeflerde ‘susmak’ ve ‘sessizlik yasasına uymak’ işte bu kadar önemli. Hayatınızda başarmak istediğiniz çoğu şeyi dillendirmemeniz gerektiğini bize araştırmalar da kanıtlıyor. Çok tekrarlanan, çok konuşulan planları, beyin olmuş gibi algılandığından, kişinin onları gerçekleştirme isteğini yok edip vazgeçmesine sebep oluyor. Meseleyi biraz daha açarsak; yani beynimiz, başarma sonucunda çevremizden alacağımız tebrik ve takdirleri peşinen aldığımız ve artık alacak övgü kalmadığı için hedefin gerçekleştiğini düşünüyor ve çalışma motivasyonunu sona erdiriyor. 

Başka bir deyişle, beyin gerçek hedefin simülasyonunu yaşayıp keyif alınca, gerçeğini yaşamaya enerjisi azalıyor. Bu tabii ki genel bir durumdur ve herkes için geçerliliği olmayabilir. 

AMACA ULAŞMADAN GELEN KEYİF 

Pek çoğumuzun en çok tekrarladığı amaçlar genellikle sağlıklı beslenmek, spora başlamak, kilo vermek oluyor. Örneğin, diyete başlamak istiyorsunuz ve arkadaşlarınıza, “Pazartesi diyete başladım ve her gün 1 saat yürüyorum…” diyorsunuz. Ardından arkadaşlarınızdan, “Harika bir iş yapıyorsun. Gerçekten tebrik ederim. Eminim zayıflayınca çok daha güzel görüneceksin.” gibi iltifatlar ardı ardına geliyor. Bu cümlelerle arkadaşlarınız sizi şimdiden zayıflamış ilan ediyor. Siz de başarma hazzını nispeten yaşamış olduğunuz için, motivasyonunuz düşmeye başlıyor. 

PSİKOLOG YILDIZ: OLMAYAN BAŞARININ MEYVESİNİ YİYORSUNUZ 

Eğitmen-Psikolog İnci Yıldız, diyete başlamadan önce yakınları ile paylaşma isteğinin altında yatan iki sebebi ‘tatmin olma’ ve ‘başarma hissi’ olarak açıklıyor. “Pazartesi o diyete başlamasa bile herkesin onun diyette olduğu, sağlıklı beslendiği düşüncesi ona tatmin ve başarı duygusu yaşatacak.” diyen Yıldız, şöyle devam ediyor, “Belki pazartesi diyete başlama düşüncesi için gerekli motivasyonu bulamayabilirsiniz ama zaten çevreden alacağınız takdiri almış oluyorsunuz ve aslında olmayan bir şeyin meyvesini çoktan yemeye başlıyorsunuz.” 

Araştırma sonucu: Konuşma! Yap! 

Prof. Peter Gollwitzer, hukuk öğrencileri üzerinde yaptığı araştırma sonucunda, ‘konuşmayıp işini yapanların’ hedeflerine ulaştıklarını söylüyor. 

New York Üniversitesi’nden dünyaca ünlü araştırmacı Prof. Peter Gollwitzer, 32 hukuk öğrencisini bir odaya alıyor ve onlara bir anket uyguluyor. Ankette öğrencilere başarılı bir hâkim olmak isteyip istemedikleri ve bu alandaki hedefleri soruluyor. Birinci grup anketi dolduruyor, bir kutuya attıktan sonra araştırmanın ikinci kısmına geçiyor. Fakat ikinci grup anketi doldurduktan sonra, araştırmacı ile anketi değerlendiriyor. Yani ilk grup, hedefini kimseyle paylaşmazken, ikinci grup yapacaklarını başkalarıyla paylaşmış oluyor. 

Daha sonra her iki gruba da bir hukuk vakası veriliyor ve 45 dakikada çözmesi isteniyor. Hedeflerini başkasıyla paylaşan ikinci grubun öğrencileri vakayı tamamlayamadan ayrılmak isterken, ikinci grup, yani planlarını kimseyle paylaşmayanlar, 45 dakika sonunda vakayı çözmeyi başarıyor. Araştırma sonucu bize özetle şunu söylüyor: Konuşma! Yap! 

Beyin tamamlamış kabul ediyor 

Prof. Dr. Peter M. Gollwitzer, ‘When Intentions Go Public’ (Amaçlar Paylaşıldığı Zaman) adlı araştırma yazısında şu soruyu yöneltiyor: “Bir bilim insanının bir araştırma yazısı yazma ihtimali, planlarını arkadaşlarıyla paylaştığı zaman mı yoksa kendine sakladığı zaman mı daha yüksektir?” Gollwitzer ve ekibi yaptıkları araştırmalara dayanarak bu soruya şöyle cevap veriyor: “Bir bireyin hedeflerinin diğer insanlarca bilinmesi, zamansız gelen bir tamamlanmışlık hissine sebep oluyor ve kişinin bu hedefe ulaşma ihtimalini düşürüyor.” 

ZİNCİRİ KIRMA! 

Hedefe ulaşmak için duyduğum en ilginç prensiplerden biri Amerikalı ünlü komedyen Jerry Sienfeld’a ait. Sienfeld, kariyerindeki başarıyı nasıl yakaladığı sorusuna ‘Zinciri Kırma’ diyor. Nasıl mı? Sienfeld’ın komedyenlik örneğinden yola çıkarsak, her gün yazmaya zaman ayırdığından ve mutlaka küçük de olsa bir espri ya da şakayı defterine karaladığından bahsediyor. Gün sonunda ise takviminde her güne bir çarpı attığını, bu çarpılardan bir zincir oluşturduğunu ve tek amacının bu zinciri kırmamak olduğunu söylüyor. Sienfeld’ın kendini motive etmek için bulduğu bu metaforu bizler de kendi hayallerimizi, hedeflerimizi gerçekleştirmek için uygulayabiliriz. Hedefimize ulaşana kadar her gün 10 dakikamızı yapmamız gereken işe ayırırsak zinciri kırmamış oluruz ve sonunda başarı gelir. 

Hedefe ulaşmada önemli adımlar 

Psikolog İnci Yıldız, hedefe doğru ulaşmada yardımcı adımları şöyle sıralıyor; 

  • Hedefinizi iyi belirleyin ve ona odaklanın. İnsanlara bundan bahsetmeyin. 
  • Hedefinize ulaşmada ileride karşılaşacağınız engellerle ilgili planlarınız olsun. 
  • Hedeflerinize gereken zamanı ayırın. Israrla devam ettiğiniz davranışlar zamanla alışkanlığınız haline gelecektir. 

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar