Dur, Düşün, Yap!

Melike Eldem

Son zamanlarda, “İnsanı mantığı mı yönlendirir yoksa duyguları mı?” sorusunun yeni bir yanıtıyla daha tanıştık: Dürtüler! Ah, o anlık, kontrolsüz dürtüler. Günümüzde, sosyal ilişkilerde hızla tepki verip hemen ardından vicdan azabı duyan, sabırsızlıkla ani kararlar alıp sonunda kendini pişmanlık çukurunda bulan insanlarla her zamankinden daha sık karşılaşıyoruz. Mevlana’nın, “Ağızdan çıkan söz, yaydan fırlayan ok gibidir.” uyarısı, tıpkı bir toz bulutu gibi dağılıp gitti. Gün geçmiyor ki düşünmeden attığı adımlarla arkadaşını, yakın akrabasını, hatta eşini kaybeden birine şahit olmayalım.

Bir öfke patlamasıyla, ani bir kızgınlıkla ya da acelecilikle ucu yakılan fitiller, zamanla huzurlu yuvaları kül eden devasa yangınlara dönüşebiliyor. Hâlbuki hedefe göndermeden önce, oku, inceden inceye tartıp varacağı yeri, hedefi ıskalama ihtimalini, yol boyunca başkalarına zarar verip vermeyeceğini hesap etmemiz gerekmez mi? İşte ok yaydan çıkmadan, son ana gelmeden yapılacak o kontrol… Bu tılsımlı anahtar, dürtü kontrolü, hem bizi hem de ilişkilerimizi kurtaracak olan küçük ama hayati bir potansiyel taşıyor.

Dürtü Nedir?

Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilime, dürtü diyoruz.

Acı Son: Yadırganan Davranışlar

Fren sistemi yeterince iyi çalışmayan dürtüsel kişiler, bazen cümlelerin tamamlanmasına bile tahammül edemezler. Yeşil ışık yanmadan kornaya basar, marketteki sırayı ihlal eder veya sosyal medyada anlık tepkiler verirler. Genellikle heyecan peşindedirler ve adrenalin düşkünüdürler. Bu kontrolsüz davranışlar, hem kişisel yaşantılarında hem de sosyal ilişkilerinde pek çok probleme yol açabilir. Üstelik, bu sorunlar yakın çevreleri de dahil olmak üzere hemen herkes tarafından yadırganabilir.

Dürtüsel kişiler, ibadetlere devamda da zorlanır ve günahlara karşı dirayet gösteremezler. Viktor Frankl, ünlü eseri İnsanın Anlam Arayışı’nda bu durumu şöyle açıklar: “Dürtüsellik, özgürlüğümüzün bedelidir. Düşünmeden hareket etme yeteneğimiz, bizi hem büyük başarılara hem de büyük hatalara sürükleyebilir.”

Genellikle olumsuz etkileri üzerinde durulsa da dürtüsellik, kişileri daha cesur ve risk almaya açık bireyler hâline getirebilir. Bu özellikler, fırsatları değerlendirme ve yeni deneyimlere atılma konusunda avantaj sağlayabilir.
Olumsuz Düşüncelerle Başa Çıkmanın Yolu: “Dur İşareti Tekniği”

Psikoterapist Salih Ada, olumsuz düşüncelerle başa çıkmanın etkili bir yolunu öneriyor: Dur İşareti Tekniği. Duygu ve düşüncelerimizin olumsuz bir davranışa yol açtığını fark ettiğimizde bu yöntemi uygulayabiliriz.

Psikoterapist Ada, bu tekniğin nasıl çalıştığını şöyle açıklıyor: “Zihnimizden geçen olumsuz düşünceleri, tıpkı dur işaretini gördüğümüzde arabalarımızı durdurduğumuz gibi durdurabiliriz. Bunun için her gün trafikte onlarca kez karşılaştığımız dur işaretlerinden birini zihnimize yerleştirmemiz ve aklımızdan geçen olumsuz düşüncelere bu levhayı göstermemiz yeterli.”

Ada, olumlu onaylamaların, örneğin “Bu olumsuz bir düşünce. Bunu fark ediyorum ve bana zarar vermesine müsaade etmeyeceğim!” şeklindeki ifadelerin, bireyin olumsuz düşüncelere karşı kendini korumasına yardımcı olacağını vurguluyor. Kendini iyi hissettiği zamanlarda bu tür onaylamaları düzenli olarak kullanan bireylerin, olumsuz düşüncelerle karşılaştığında bu savunma mekanizmasını otomatik olarak devreye sokabileceğini belirtiyor.


Dürtülerinizi, kıyıya yaklaştıkça büyüyen okyanus dalgaları gibi düşünün. Bu büyüme karşısında pes etmek isteyebilirsiniz. Ancak geri adım atarsanız dürtüleriniz daha da güçlenecektir. Teslim olmak yerine, nefesinizi sörf tahtası gibi kullanarak dalgaların üzerinde sörf yapmayı deneyin. Derin bir nefes alın ve harekete geçmeden önce biraz düşünün. Bu şekilde, dürtülerinizi çok daha iyi yönetebilir ve kendinizi kontrol altında tutabilirsiniz.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

Önceki İçerik

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar