Abbâd b. Bişr

Resûl-i Ekrem, mescitte Kur’an okunduğunu işitince, “Âişe! Bu Abbâd’ın sesi, değil mi?” diye sordu. Ben de “Evet ya Resûlullah!” diye cevapladım. Onu onaylamamdan çok memnun oldu. Zira Kur’an okumayı sevdiği kadar dinlemeyi de severdi. Memnuniyeti mübarek dillerinden şöyle döküldü: “Allah’ım! Abbâd’a merhamet et!”

Abbâd b. Bişr hazarda, seferde, karada, denizde her zaman ve her yerde Kur’an ile meşgul olurdu. Kendini kitâbullaha vermiş; adeta Kur’anlaşmıştı. Kıraatini herkes tanırdı. Ayetleri içli ve yanık sesiyle tilâvet ederdi.
Efendimizin, çölde yürümekten yarılan ayaklarına bez parçaları sardığı kutlu ordusu Zâtürrika Gazvesi’nden dönerken, gecelemek için bir vadide duraklamıştı. Çoklarınız bu konaklamayı, Gavres b. Hâris’in, kılıcını asılı bulunduğu ağaçtan alıp efendimize doğrultarak, “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” diye bağırdığı sahneyle hatırlarsınız.

Kutlu Nöbet

İşte bu menzilde, Abbâd ve arkadaşı sırayla nöbet tutacaklardı. İlk tur Abbâd’ındı. Sakin ve sessiz bir geceydi. Nöbet sırasında Abbâd namaza durmuş ve Kehf sûresini okumaya başlamış. Uzaklardan bir düşman oku gelip Abbbâd’a saplanmış. Sonra bir diğeri. Üçüncü oktan sonra hâlsiz kalmış ve nöbet arkadaşını uyandırmış. Ammâr korku ve şaşkınlıkla, “Sübhanallah! Nedir bu hâl Abbâd? Niçin ilk ok isabet edince uyandırmadın?” diye sitem etmiş. Abbâd’ın cevabıysa bizi yıllarca duygulandırmıştı: “Kehf sûresini okuyordum. Bitirmeden namazımı bozmak istemedim. Ancak peş peşe isabet eden oklar namazı tamamlamama müsaade etmedi. Peygamber Efendimizin korunmasını emrettiği bu yeri kaybetme endişesi olmasaydı, sureyi yarıda bırakıp namazı bozmaktansa ölmeyi tercih ederdim.”

Fazilet Abidesi

Abbâd Medineliydi. Hazreti Musab vasıtasıyla genç yaşta Müslüman olmuştu. İslam onu öyle güzelleştirmişti ki, bir gün efendimiz: “Ensardan üç kişi vardır ki fazilette hiç kimse onların üstüne çıkamamıştır. Hepsi de Benî Abdi’l-eşhel kabilesinden olan bu kimseler Sa’d b. Muâz, Üseyd b. Hudayr ve Abbâd b. Bişr’dir.” buyurmuştu.

Efendimiz Nerede Abbâd Orada

Abbâd, kulluk ve ibadeti kadar mücahitliğiyle de meşhurdu. Başta Bedir ve Uhud olmak üzere efendimizin hazır bulunduğu bütün savaşlara katıldı. Yine onun tarafından zekât toplamakla görevlendirilen kutlu memurların arasında yer aldı.

Katıldığı son savaş Yemâme’ydi. Attığı “Kılıçlarınızın kınını kırıp atın!” naraları savaş meydanlarında yıllarca çınladı. Gemileri yakarak çıktığı bu seferde, düşman saflarını yararken şehit düştü.

Ben Ebû Bekir’in kızı, Efendiler Efendisi’nin eşi ve ümmetin annesi Âişe! Her biri ayrı bir kahraman olan sahabeden birini; koca bir destanı sığdırdığı ömrü noktalandığında henüz kırk beş yaşında olan Abbâd b. Bişr’i anlattım bugün size. Her biri Abbâd gibi bir yıldız olan şehit sahabeler sayısınca salat ve selam Peygamber Efendimize ve onun ümmetine.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar