Esra Büyükcombak
Günlük hayatın koşuşturması içinde Ayşe, yoğun iş günlerinin ardından sık sık atıştırmalıklara yönelirdi. D kısa süreli rahatlatıcı etkisi olsa da son zamanlarda sürekli yorgun ve kaygılı hissetmeye başlamıştı. Bir arkadaşının önerisiyle beslenmenin ruh hâli üzerindeki etkilerini araştırmaya karar verdi.
Ayşe, sağlıklı beslenmenin zihinsel sağlığı da derinden etkilediğini öğrendi. Serotoninin büyük bir kısmının bağırsaklarda üretildiğini bilmek, onu yemek alışkanlıklarını değiştirmeye itti. Kefir, yoğurt ve taze sebzelerle dolu yeni bir beslenme planı hazırladı.
Sağlıklı beslenmeye başladıktan birkaç hafta sonra Ayşe, kendini daha enerjik ve mutlu hissetmeye başladı. Artık bir paket çikolata yerine meyve salatası hazırlıyor hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha güçlü hissediyordu. Bu dönüşüm, doğru beslenmenin ruh sağlığına olan etkisini daha derinlemesine araştırmaya ve sevdikleriyle paylaşmaya teşvik etti.
Evet, doğru yiyecekler yenmezse beden sağlığı zarar görür; aynı şey mental sağlık için de geçerlidir. Sağlıklı beslenme, genel beden sağlığını destekler ve depresyon riskini azaltır. Yapılan araştırmalar, sağlıksız (fast food ve asitli içecekler) beslenen ergenlerde depresyona girme olasılığının yüzde 79, yetişkinlerde ise yüzde 42 daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu durum, işlenmiş gıdalarla dolu bir beslenmenin kronik enflamasyona sebep olmasıyla açıklanıyor. Doğru beslenenlerde depresyonun daha az görülmesinin bir diğer nedeni, beynin öğrenme, hafıza ve ruh sağlığıyla ilgili alanı olan hipokampus ile bağlantılı olmasıdır.
Enflamasyon nedir?
Enflamasyon, insan vücudunda hastalıkları ortadan kaldıran savunma sistemlerinin diğer adıdır. Bu savunmalar kronik olarak tetiklendiğinde vücuda zarar verir ve zamanla kalp hastalıkları, artrit, alzaymır ve kanser gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Bağırsaktaki bakterileri değiştirebilen ve bağışıklık sistemini etkileyebilen şeker, trans yağlar ve işlenmiş gıdalarla dolu bir beslenme şekli, iltihabı artırır ve vücudun alarm sisteminin sürekli olarak çalmasına neden olur. Araştırmalar, bu durumun duygudurum bozukluklarını ve ruh hâlini olumsuz yönde tetiklediğini gösteriyor.
