ORHAN BİRCAN
Alemdeki her bir varlık, kendini var eden İlâhî İsmin güzelliğini gösterme çizgisinde bir seyir takip eder. Hareketsiz taşlardan şarkı söyleyen kuşlara, yemyeşil ormanlardan masmavi deryalara kadar bütün bir âlem, İlahî İsimlerin güzelliklerini nazarlarımıza takdim eden görkemli bir geçit alayı gibidir. İnsan ise; şuur sahibi olmak lütfu ve imtiyazıyla, her dem tazelenen bu kutsal festivalin meraklı bir seyircisi konumundadır. Tıpkı diğer varlıklar gibi o da Esmâ-i İlâhiye’nin inkişafı için varlığa gelmiştir. Ancak diğer mevcudatın ilahî bir sevk ile oluş nehrine katılmalarına ve ancak sınırlı bir keyfiyette İlâhî İsimleri yansıtmalarına mukabil; insan denen özet âlem, bu ışıltılı çağlayana ‘şuur’ ayrıcalığıyla dâhil olmuş ve ‘bütün İlâhî İsimlerin küllî temsilcisi’ pâyesine de bu sayede erişmiştir.
HASAT MEVSİMİ ÜÇ AYLAR
Var oluştaki gelişim ve kemale ulaşma seyri Hakk’ın muradı olduğu gibi; bu seyahatin her bir varlığa özgü bir hasat mevsimini de beraberinde getirdiği aşikârdır. Nevbaharda toprağın bağrına düşen tohumlar yazda sümbül sümbül başak verirken bir gelin gibi süslenen ağaçlar, hazanda rengârenk meyveler sunar dallarından.
Sözün özü; her varlığa bir hasat mevsimi takdir edilmiştir şu âlemde. Bu mevsimlerin devranıyla yol alır her bir mevcut kendi tekâmülüne doğru giderken. Yeryüzü halifesi de, elbet mahrum bırakılmamıştır bu hasat döngüsünden. Onun seyrinin harman mevsimi mübarek üç aylar olmuştur.
HASSAS RUHLAR MİRAÇ’LA ADETA ‘NAMAZLAŞIR’
Recep ayıyla başlar bu döngü… Haram aya erişmek âfakta ve enfüste (başkalarının ve kendinin) canını yakmamak, fesat çıkarmamaktır.
Regâible kemâl yolunda senelik nasibini tayin eder insan, dergâh-ı ilahiye arz-u niyâz ederek…
Miraçla, Hakk’ın ayetlerine şahit olma bahtiyarlığına erişir. ‘Namazlaşır’ insan yakınlığa erdikçe… Ve anlar namazın kemâl yolculuğunda nasıl bir ‘Burak’ ve yol azığı olduğunu.
ŞABAN KİRLERDEN ARINMANIN AYIDIR
Ardından Şa’ban ayı belirir… Gerer rahmet kanatlarını üstümüze cömertçe. Hz. Aişe validemizin bildirdiğine göre Güzelliğin Yeryüzü Temsilcisi (sas) Şaban ayında ‘oruçlaşırdı’, temizliğin mihengi olan kalbini Hakk’ın tecellilerine mazhar hale getirmek için.
Bu arınma gayretine Berat Gecesi eşlik eder. İnsan için kir sayılan uzaklıklardan kurtulmanın zamana bağlı en mühim vesilesidir bu gece.
NİHAYET RAMAZAN VE BAYRAM…
Ve derken Ramazan tüllenir ufukta. Rahmet, bereket ve tam anlamıyla bir harman mevsimidir Ramazan… Bu mübarek ay sayesinde el-ayak, bel-kulak, burun-göz, dil-dudak, sekiz zaaf menfezini kapatan insan, her yönüyle oruç olur ve sadece görünür taraflarına değil, iç dünyasına da dünyadan el çekme bahtiyarlığı yaşatarak Hakk’ta fani olma imsakını gösterir.
Zikrullah ile kalbini cilâlar, murâkabe aynasında gönlünü hakikat sırrına aşina kılar. Bütün gecelerin en hayırlısı olan Kadir, kendi kadrini bilenleri çağırır hasat ayının son demlerine. En kârlı zümre elbette ki Kur’an ehli çıkar. Zira büyük kitap olan kâinat ve onun fihristesi hükmünde olan insanın, yazılı şifresidir Kur’an. Onunla çözer insan var oluş gizlerini ilmek ilmek.
… Çözer de, sonunda nihayet bayrama ulaşır…