2030’da Yıldızlar Yerine Uyduları Seyredeceğiz!

Her uzay aracının bir ömrü var. Bazıları birkaç yıllık bir ömre sahipken bazı iletişim uyduları en on yıla kadar yaşayabiliyor! Hatta Voyager gibi gezegenlerarası yolculuk yapan ve 46 yıldır çalışan uzay araçları da var. Ömrünü tamamlayan uzay araçları ise kelimenin tam anlamıyla metal çöplere dönüşüyor. Bu çöpler tek parça kalsalar yine iyi! Maalesef uydular, zaman içinde başka bir uyduyla çarpıştığında binlerce küçük parçaya dağılıyorlar ve her bir parça saatte binlerce km hızla dönerek Dünya’nın çevresinde yörüngeye giriyor.

Ürkütücü Uzay Çöplüğü

2019’dan bu yana sayıları dört kat artan sekiz binden fazla uydu, Dünya’nın yörüngesinde dönmeye devam ediyor. Dünya çapında yaklaşık 400 bin uydunun Alçak Dünya Yörüngesi’ne gönderilmesi onaylanırken, yalnızca SpaceX ve Starlink uydu şirketleri internet takımyıldızı için 44 bin uydu daha fırlatmaya hazırlanıyor. Gökbilimcilere göre bu tablo oldukça ürkütücü. Independent Gazetesi’ne konuşan Kaliforniya Üniversitesi’nden Fizik ve Astronomi Profesörü Tony Tyson şu uyarıyı yapıyor: “2030’da karanlık bir yere gidip gökyüzüne baktığınızda fazlasıyla dehşet verici bir sahne göreceksiniz: Gökyüzü hareket eden uydularla dolup taşacak ve çok karanlık bir gökyüzünde bile göreceğiniz yıldızların sayısı minimum düzeyde olacak. Bu büyük bir sorun.”

Araştırmalara Engel!

Uzmanlar uzayla ilgili yapılan çalışmaların da zorlaşabileceğinden endişeli. Hatta şimdiden sıkıntılar başladı bile. Örneğin, Şili’de bulunan 473 milyon dolarlık Vera C. Rubin gözlemevindeki Vera Rubin teleskobu, uydulardan kaynaklanan büyük sorunlarla karşı karşıya. Gelecek yıl, on sene sürecek bir araştırmaya başlayacak olan teleskop 37 milyar yıldız ve galaksinin hareketlerindeki küçük değişiklikleri yakalamaya çalışıyor. Ancak ilk testler, karelerin yaklaşık yüzde 40’ının alacakaranlık saatlerinde olumsuz etkileneceğini gösterdi.

Beyaz Perde

İftarlık Gazoz

(Yönetmen: Yüksel Aksu Oyuncular: Cem Yılmaz, Berat Efe Parlar)

Dondurmam Gaymak filminde olduğu gibi yönetmen Yüksel Aksu yine bir Türkiye portresi çiziyor bu filmde. Bir dönem filmi olan İftarlık Gazoz, sıcak Ege kasabası yaşamı yanında ideolojik sebeplerden dolayı ayrışmış olan toplumu da bize gösteriyor. Beşinci sınıf öğrencisi Adem, yaz tatilini değerlendirmek için Gazozcu Cibar Kemal’in yanında işe başlar. Film, Adem’in ve Ankara’ya üniversite okumak için gitmiş fakat orada siyasi olaylara karışmış ve bir süre için memleketine dönmek zorunda kalmış Hasan’ın kasabada geçirdiği günler üzerinden bize 1970’leri izletiyor.

Küratör

Garnier Opera Binası / Paris

1875’te inşa edilen Garnier Opera Binası, Paris şehrinin simgelerinden biri. Yapımı 15 yıl süren binanın mimarı, III. Napolyon’un isteğiyle yapılan bir yarışma sonucunda belirleniyor. 171 mimarın katıldığı yarışmayı genç mimar Charles Garnier kazanıyor ve Neo-barok tarzda tasarladığı binanın salonu tam 2 bin 297 kişiyi ağırlayabiliyor. Hem iç hem de dış mimarisi ile ziyaretçileri büyüleyen bu binanın tavan resimleri 1964 yılında ressam Marc Chagall tarafından çizilmiş.

Ayraç

Kafamda Bir Tuhaflık (Orhan Pamuk)

2006 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanan Orhan Pamuk’un bu eseri belgesel tadında bir roman. Küçük yaşlarda babasıyla beraber gelip İstanbul’a yerleşen yoğurtçu ve bozacı Mevlüt’ün yaşamı üzerinden bize İstanbul’un 1969 ile 2012 yılları arasındaki değişim ve gelişim sürecini anlatıyor. İstanbul’un sokaklarında midyecilikten yoğurtçuluğa çeşitli alanlarda seyyar satıcılık yapan insanların yaşam mücadelesinden, Gazi Mahallesi’nin kuruluşuna; Tarlabaşı’nın değişiminden, askeri darbenin etkilerine; oradan görücü usulü ile evliliğin yazılı olmayan kurallarına, kaçak elektrik kullanımının nasıl gizli bir ekonomi ağı oluşturduğuna kadar İstanbul’da hayata yeniden başlayanların hikâyesi bu kitap.

Bir Kelime

“mahya”: Farsça mâh “ay” isminden Arapça –iyye ekiyle oluşturulmuş Osmanlıca mâhiyye (aya mahsus) kelimesinin günümüz Türkçesindeki hâlidir. Geleneğin Sultan I. Ahmet döneminde başladığı bilinmektedir. 1600’lü yılların başında ortaya çıkan bu gelenek, eski dönemlerde ateşle yanan kandillerle icra edilmekteydi.

Bir Söz

Her günün hâli, dünkü günün hâline benzemez. Hâller, ırmak gibi akar gider. Onun akışını durduracak bir şey yoktur. Her günün sevinci, bir başka çeşittir. Her günün düşüncesinin bir başka tesiri vardır. Sakın, “Bu misafir bana yük olur, kalır” deme. Biraz kalır sonra yine geldiği gibi gider, yokluğa karışır. Mesnevi / Mevlana

Bir Bilgi

Çinli bilim adamları, Güney Kutbu yakınlarındaki 200 depremi analiz ederek Dünya’nın çekirdeğinin yüzeye ters yönde döndüğünü buldular. Pekin Üniversitesi’ne göre, iç çekirdek şimdi doğudan batıya dönerek bir günü 1970’tekinden saniyenin binde biri daha kısa yapıyor.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar