Kaliteli protein kaynağı: Et

Kurban Bayramı yaklaşıyor... Kesilen kurbanlar ve dağıtılan etler vesilesiyle evlerin şenlendiği, gönüllerin fethedildiği bu kutlu günlerde, et tercihi konusu da yeniden gündeme geliyor.

Melike Eldem / Diyetisyen

Şüphesiz tüm ibadetler, yalnızca Allah (cc) emrettiği için yapılır. Rabbimiz o ibadetlerin içine birçok hikmet de yerleştirmiştir. Allah için kesilen kurbanlar hem bizim hem ihtiyaç sahiplerinin sofralarını şenlendiriyor. Ve birçok gönül bu vesile ile fethediliyor. 

Vejetaryen veya vegan beslenme biçimlerinin her gün daha da popüler hale geldiği yeni dünya düzeninde, öte yandan et ve et ürünlerine olan talep artmaya devam ediyor. Peki, beslenme düzenimizde et ne kadar yer almalı? Fazla et tüketimi nelere yol açar? Ne kadar et tüketilmeli? İsterseniz beraber göz atalım…

Bitkisel proteinler de tüketilebilir…

Kırmızı et yüksek miktarda protein ve demir içerir. Ayrıca çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri açısından da zengindir. Hayvansal proteinler vücut için gerekli tüm aminoasitleri barındırır, bu sebeple çok faydalıdır. Ancak kırmızı etin yağlı kısımlarının doymuş yağ ve kolesterol oranı da fazladır; görünürde olmasa bile kırmızı etin ortalama yüzde 20’si yağ içerir. Bu yüzden yeme sıklığı ve miktarı önem arz eder. 

Sağlığın devamı için gerekli protein ihtiyacı bitkisel kaynaklar ile de tamamlanabilir. Özellikle kolesterol açısından kırmızı etin yağlı kısımları yerine, yine hayvansal protein içeren beyaz et, balık veya baklagiller tercih edilebilir.

Çevre dostu beslenme!

Etin faydaları biliniyor fakat bir de çevre boyutu var. Araştırmalar, dünyadaki sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15’inin kaynağının hayvancılık olduğunu gösteriyor. Ki bu oran, hava ve kara trafiğinin yol açtığı sera gazı emisyonundan daha yüksek.  

Küresel ısınma gibi iklim problemleriyle mücadele ettiğimiz bu zamanlarda çevre dostu beslenme türleri açısından daha az hayvansal, daha çok bitkisel besin tercihi önem arz ediyor. Fakat bu durum hayvansal besin kaynaklarını hayatımızdan tamamen çıkarmak gerektiği anlamına da gelmiyor. Sadece vücudun ihtiyacından fazla olan et tüketimini sınırlayabiliriz. Yeterli lif ve protein ihtiyacını karşılayacak nohut, fasulye, mercimek ve bezelye gibi baklagilleri de içeren bir beslenme planı çevre ve sağlık dostu bir alternatif olacaktır.

Bunları biliyor muydunuz?

  • Araştırmalara göre diyet programında etin fazla yer alması kolon kanseri riskini artırabiliyor. Dünya Kanser Araştırma Fonu kırmızı et tüketiminin haftada 500 gramı geçmemesini öneriyor.
  • Salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş etlerde yüksek miktarda doymuş yağ, koruyucu madde ve tuz bulunur. Bunlar özellikle mide rahatsızlıklarına davetiye çıkarır. 
  • Baklagiller bitkisel demir ve protein açısından oldukça zengindir. Kolesterol içermez ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaltılmasına katkıda bulunur. 100 gram sığır eti ve 100 gram kuru fasulye hemen hemen aynı miktarda protein içerir.
  • Eti kızartmak veya açık bir alev üzerinde ızgara yaparak yüksek bir sıcaklıkta pişirmek, ette bazı zararlı kimyasallar oluşturur. Pişirme yöntemi olarak haşlama ve buğulama sağlık açısından daha iyidir.
  • Fazla yağ alımını engellemek için et ile pişirilen yemeklere ekstra yağ eklemesine gerek yoktur.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar