Dil Öğrenirken Yabancı Film En Doğru Nasıl İzlenir?

Neva Özgün

Seyir Defteri

Birçoğumuz yeni bir dil öğrenmek için ilk olarak yabancı dilde film izleme tekniğine başvururuz. Bu yöntem dil bilimciler için oldukça doğru bir yöntem. Peki ama tekniği nasıl uygulamalı? Bunun yanıtı Boğaziçi Üniversitesi mezunu 8 dil konuşabilen Polyglot Mustafa Erdoğan’ın 5 adım tekniğinde. Polyglot da ne demek derseniz, çok dilli, birden fazla dil bilen insanlara günümüzde kullanılan ifade.

5 Adımda İzleyin

Öncelikle izlemekten keyif alacağınız bir dizi seçin ve ardından izleyeceğiniz bölümün kısa özetini okuyun. Olayı öğrenin. Bilmediğiniz kelimeler için sözlük kullanın. Bu ön hazırlık diziyi daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. İkinci adımda özetini okuduğunuz bölümü İngilizce altyazılı olarak izleyin. Dile ve seslere odaklanın. Üçüncü adım olarak ise ilgili bölümü izledikten sonra altyazılarını iki dilde indirin. İngilizce dizi izliyorsanız İngilizce ve Türkçe olmalı. Dördüncü adım İngilizce ve Türkçe altyazıları yan yana açın. İngilizcelerini okuyun ve anlayamadığınız yerleri Türkçe tarafından inceleyin. Tekrar eden kalıp ve kelimelere dikkat edin. Dikkatinizi çeken ifadeleri not alın. Bunları 3-4 kez tekrar edin. Son adım olarak ise dizinin ilgili bölümünü tekrar izleyin. Bu sefer altyazıyı kullanmayın.

Görsellerle Konuşun

Yabancı dil öğrenirken en zorlandığımız nokta ise konuşmak. Mustafa Erdoğan’ın bunula ilgili formülü ise görsellerle konuşma antrenmanı yapmak. İlk olarak bol fotoğraflı bir seyahat dergisi seçin. Ardından dergiden bir görsel seçin. 1-2 dakika süre tutarak görselde olanları kendi kendinize anlatın. Örneğin, “Fotoğrafta geniş bir alan var. Yolda eski bir araba ve bir adam var.” Daha sonra olayları anlatın. “Adam yolda at biniyor, araba gidiyor” gibi. Daha sonra fotoğraftaki andan hemen sonra ne olacağını tahmin etmeye çalışarak anlatın. “Adam arabaya gidecek. İçindeki kişiyle konuşacak” gibi. Bu aşamada hayal gücünüzü kullanın. Hikâyeyi bitirince bu kez her şeyi geçmiş zamanda anlatın. “Adam at bindi, bir araba gördü, içindekiyle konuştu” gibi. Böylece 3 zamanda konuşacaksınız. Bilmediğiniz kelime ve ifadeleri fark edecek ve çok basit şekilde kendi kendinize konuşma pratiği yapmış olacaksınız.

Moda İkonu

Yeni Stille Eşarplar Geri Döndü

Ütü istemeyen kolaylığı, yağmurlu ve rüzgârlı havalardaki rahatlığı nedeni ile pamuklu, bambu, penye şallar son yıllarda ilk tercihler arasında. Fakat son dönemde şallar yerini eşarplara bırakmaya başladı. Özellikle bu sene yeni nesil eşarp anlayışı popüler zamanını yaşıyor diyebiliriz. Bunun en önemli nedeni ise değişen eşarp bağlama stili.

Alçal Topuz Devri

Eşarp sevgisinin geri gelmesinde birkaç önemli püf nokta var. Birincisi yüksek ve büyük topuz döneminin geride kalması. Bu elbette hem şal için hem de eşarp için geçerli. Artık önden bakıldığında yana genişleyen, yukarıya doğru uzayan görünüm devri bitti. Modern bir duruş için daha alçak ve daha küçük bir topuz devri başladı. Eşarp kullanımında değişen bir diğer nokta ise serbest bırakılan arka uç. Artık eşarpların arkasına küçük bir düğüm atılıyor ve arka uç mümkün olduğunca kısa bırakılıyor. Boyun kısmı ise, bol bırakılmayıp sıkı bağlanıyor.

Vintage Eşarp Retro Gözlük

Eşarpların önü gelenekselleşen üçgen ön yerine yuvarlak yapıldığında çok daha genç bir duruş sağlıyor artık. Eşarpların bağlama stilleri ile gelen bu yeni dönemde vintage eşarplarla retro güneş gözlüklerinin birleşmesi ise harika bir görünüm kazandırıyor. Size tavsiyem, havalı bir retro görüntü için eşarp seçeneğinizi zincir desenli eşarplardan yana kullanabilirsiniz.

Ayraç

Küçük Yuvarlak Taşlar (Melisa Kesmez)

Küçük Yuvarlak Taşlar’da üç hikâye yer alıyor: Nergis’in Hikâyesi, Elif’in Hikâyesi ve Mehmet’in Hikâyesi. Üç hikâyenin anlatıcısının da tek ortak noktası, sadece parçalanmış bir ailenin fertleri olmaları değil; aynı zamanda her birinin bir arayış içinde olmaları. İçlerindeki sıkışmışlığa ve arayışa aynı yerde çözüm aramaları ise onları tek bir mekânda birleştiriyor: Gabayemiş Koyu. Burası onlar için bir arınma, nefes alma ve çözüm bulma yeri oluyor. İnsanın anlaşılmaya olan ihtiyacı, gerçek sevginin affetme gücü, dostluklar, vazgeçişler, sessiz sedasız yaşanan sevdalar, pişmanlıklar, yüzleşmeler…

Nereye Gitsek

Nehirlerin Ayırdığı Şehir Lyon

Fransa’nın güneyinde, Marsilya ile Paris arasında kalan bu Orta Çağ şehri, onu üçe bölen Rhone ile Saone nehirleri üzerindeki zarif köprüleri ve geniş meydanlara çıkan daracık renkli sokaklarıyla, antik kalıntıları, Orta Çağ ve Rönesans mimarisinin izleriyle hayranlık uyandırıcı güzellikte bir şehir.

İlk Durak Eski Lyon

Lyon’u keşfetmek için en iyi başlangıç noktası UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Vieux Lyon, yani eski şehir. Etkileyici birçok yapıyı içinde barındıran bu bölgenin en önemli noktası, yapımına 11. yüzyılda başlanan Saint Jean Katedrali. Katedral içerisinde yer alan astronomik saat, çaldığı ilginç melodinin yanında dünya ile birlikte güneş, ay ve gezegenlerin konumunu hesaplıyor.

Şehrin diğer etkileyici noktası ise, Fourviere Tepesi’nde bulunan Notre Dame de Fourviere Bazilikası. Bu noktaya finiküler ya da ‘dua yolu’ olarak bilinen 5. Cadde üzerinden yürüyerek gelmek mümkün. Yerel halkın sırtüstü yatmış bir file benzettiği bu ünlü bazilikanın bulunduğu bölge Antik Roma kalıntılarının da bulunduğu keyifli bir seyahat noktası.

Müzeler Şehri

Lyon, aynı zamanda müzeler şehri olarak da anılıyor. 16. yüzyıldan kalma bir binada hizmet veren Minyatür ve Sinema Müzesi, İkinci Dünya Savaşı’nın ağır yıkımının izlerine tanık olabileceğiniz Lyon Tarih Müzesi, Hacivat ve Karagöz de dahil dünyadaki tüm kukla karakterlerini buluşturmak için tasarlanan Kukla Müzesi ziyaret edebileceğiniz önemli müzelerden.

‘Neredeyse Ada’

Fransızca ‘Presqu’ yani neredeyse ada olarak adlandırılan iki nehir arasındaki bölgede, Lyon’da görülmesi gereken yerlerden. Eski Lyon’un hemen karşı yakasında, iki nehir arasında kalan bu bölge şehrin diğer noktalarına göre oldukça hareketli. Çünkü lüks mağazalar, restoranlar, kafeler ve kitapevleri ile çevrili bir bölge burası. Avrupa’nın en büyük meydanlarından biri olan Bellecour Meydanı, birçok konser, yürüyüş ve etkinliğin yapıldığı önemli bir alan. UNESCO’nun Vieux Lyon’dan sonra Dünya Mirası listesine aldığı Güzel Sanatlar Binası, gösterişli kubbesiyle görenleri şaşırtan Opera Binası ve Lyon’un ilk hastanesi olan fakat günümüzde otel olarak kullnanılan Hotel-Dieu da görmeden gitmemeniz gerek üç ihtişamlı bina.

Tribün

.
2023’te Vedalarıyla Üzenler!

2023 yılı birçok futbolcunun emekli yılı oldu. Uzun yıllar yeşil sahalarda top koşturan Zlatan İbrahimovic, Gareth Bale, Fernando Llorente, Mesut Özil, Emmanuel Adebayor, Marek Hamsik, Burak Yılmaz, Bojan Krkic, Christian Fuchs, Konstantinos Mitroglou, Joaquin Miranda gibi isimler vedaları ile futbolseverleri üzdü. Kariyerinin son dönemini Milan’da geçiren 41 yaşındaki İsveçli yıldız İbrahimovic 6 kez gol kralı olurken, kariyeri boyunca kazandığı toplam kupa sayısı ise 32. Bir döneme futbol tarihinin en pahalı ismi olarak damga vuran Gareth Bale ise 2013’te 101 milyon euro bonservis ödenerek Real Madrid’e transfer olmuş ve tarihin en pahalı oyuncusu unvanını almıştı. Futbol dünyasının en değerli 10 numaraları arasında gösterilen ve son dönemini Türkiye’de geçiren Mesut Özil’de kariyerine veda eden isimler arasında.

Mete Gazoz

Okçuluk sporunda ikonikleşen bir figür artık Mete Gazoz. Çünkü okçuluk denince artık akla ilk o geliyor. 1999’da İstanbul’da dünyaya gelen Mete Gazoz, babasının yolundan giden bir sporcu. Babası eski milli okçu Metin Gazoz annesi ise İstanbul Okçuluk Kulübü başkanı Meral Gazoz.

54 Kişinin Arasında 53. Oldu!

Okçuluk sporunun yanında, yüzme, hentbol, basketbol, resim ve piyano ile de ilgilenen milli okçu, babasının eğitimci olması sayesinde kas gelişimi için gerekli birçok alanda da eğitim almış bir sporcu. Babası onun bu başarısının başlangıcını bir röportajında şöyle anlatıyor: “Mete’yi 9 yaşında Türkiye Şampiyonası’na götürdüm. 54 kişinin katıldığı yarışmada Mete 53’üncü oldu. Mete ağlıyor. Kâğıdı ters çevirdim Mete oğlum bak ilk üçtesin dedim. Yavaş yavaş. Önce 53 sonra 32 sonra 16, 8, 3 ve 1’inci olacaksın. Oraya geldiğinde de kimse seni tahtından indiremeyecek dedim.”

İlk Dünya Şampizonu Okçumuz

Mete Gazoz, uluslararası ilk başarısını Çin’in Wuxi kentinde düzenlenen 2013 Dünya Gençlik Okçuluk Şampiyonası’nda gümüş madalya alarak elde etti. 2016 Avrupa Okçuluk Şampiyonası’nda gümüş madalya, 2017 Dünya Gençler Okçuluk Şampiyonası’nda dünya 3’üncüsü, 2018 Akdeniz Oyunları’nda altın madalya derken ardı sıra gelen başarılarının en sonuncuları ise, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalya ve Berlin’de düzenlenen 2023 Dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk okçu oldu.

Bir Söz

Hep hatırlayın ki biriyle tartışıp kazanmak, tartıştığınız insanın gerçekliğini yıkmaktır. Gerçekliğinizi kaybetmek acı verici bir şeydir; o yüzden nazik olun, haklı olsanız bile. (Haruki Murakami)

Bir Kelime: Sergüzeşt

Macera, serüven demektir. “Sergüzeştinin ne pusulası, ne haritası vardır. Bu hoşuna gidiyordu. Hoşuna gidiyor bu, yaşamak bu, yaşamak bu işte, bu işte yaşamak. Yaşamak değişmektir.
(Peyami Safa / Bir Akşamdı)

Bir Bilgi

Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden bir ekip suya yazan bir kalem geliştirdi. Yeni cihaz, batırıldığı sıvıdaki iyonları değiştirerek nispeten düşük pH’lı bölgeler oluşturan özel bir malzemeden yapılmış, 50 mikron genişliğinde küçük bir çubuktan oluşuyor. Cihazdan çıkan ve suda asılı kalan parçacıkların izleri, asidik çözeltiye doğru çekiliyor. Bu da suda çizgiler oluşmasını sağlıyor.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar