Berat Kandili’ni nasıl değerlendirelim?

Recep Şükrü Şanverdi

Kırgınlıkları unutup dost ve akrabaya sevgiyle, şefkatle sarılanların kalpleri, kararmaya yüz tutmuş olsa da, İlâhî lütuflarla kendine gelecektir.

İlâhî rahmetin coştuğu, manevi huzur ve sükûnun kalplere doğduğu, coşkun rahmet dalgalarının başladığı mübarek üç ayların ikincisi Şaban ayında bulunan Berat Gecesi Müslümanlarca kutsal sayılmıştır. Hz. Peygamber  Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). 

Berat, Arapça “beraet” kelimesinin Türkçeleşmiş hâlidir. Beraet, iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelir. 

İnananların, Şaban ayının on beşinci gecesinde Allah’ın affı ve bağışlaması ile günahlarından kurtulacağı umularak bu geceye Berat Gecesi denmiştir. Diğer gecelerden daha fazla ibadet ile geçirilmesinin sebebi, Efendimizden rivayet edilen şu hadistir: “Şaban ayının yarı gecesi (on beşinci gece) oldu mu onu ibadet ve taatle geçirin. Gündüzünde oruç tutun. Zira Allah o gecenin gurup vakti (güneşin batmasıyla) dünya semasına rahmetle tecelli eder ve fecir doğana kadar: ‘Yok mu bana istiğfar eden (af isteyen), onu mağfiret (af) edeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan (hasta olan), ona afiyet bahşedeyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der.” buyurmuştur (İbn Mâce, “İkame”, 191).

GÜNAHLARIN BAĞIŞLANDIĞI GECE


Peygamber Efendimiz başka bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:

“Allah, Şaban ayının yarı gecesinde dünya semasına lütufla tecelli edip, ‘Kelp’ kabilesinin koyun sürüsündeki kıllardan daha çok kimselerin günahlarını mağfiret eder (bağışlar).” (Tirmizî, “Savm”, 39; İbn Mâce, “İkame”, 191).

Bir diğer hadiste de şöyle buyrulmuştur:

“Allah, Şaban ayının yarısında kullarının hâllerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını affeder.” (Tac, II/93).

Bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi Şaban ayını ve özellikle on beşinci gecesi olan Berat Gecesi’ni namaz kılarak, güç yettiğince kaza namazı kılıp bol bol dua ederek, işlenen günahlardan, kötü sözlerden, insanları üzen söylemlerden, fena düşüncelerden, çirkin, nefsî planlardan, arsız hareketlerden tövbe edip halis bir şekilde, gözyaşlarıyla affedilmeyi dileyerek, kırgınlıkları unutup eş, dost, akrabaya sevgiyle, şefkatle sarılarak, ihmal edilen düşkünlere yardım elini merhametle uzatarak geçiren Müslümanlar bol bol rahmete, mağfirete kavuşacaklardır. Kararmaya yüz tutmuş kalpler, perdelenmiş gözler, vicdanlar, solmaya başlamış gönüller İlâhî lütuflarla kendine gelecek, hissedilen güzel duyguların coşkusuyla boşalan sevinç gözyaşları içinde alınlar peş peşe secdelere varacak, ruhlar semaya ulaşacaktır.

ÖZEL BİR İBADET


Kaynakların belirttiğine göre Berat Gecesi’ne mahsus özel bir namaz yoktur. Gazzâlî’nin rivayet ettiği yüz rekât namazın sonradan âdet hâline geldiği kaydedilmektedir (İslâm Ansiklopedisi, V, 475). 

Kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Kâbe istikametine çevrilmesinin hicretin ikinci yılında, Berat Gecesi’nde vuku bulduğunu kabul eden âlimlerin olması bu geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır. 

Kur’ân-ı Kerim’in buyurduğu, “Apaçık olan Kitap’a and olsun ki, biz O’nu (Kur’ân’ı) mübarek bir gecede indirdik.” (Duhan suresi, 2, 3. ayetler). Bu ayette geçen mübarek geceden maksadın Kadir Gecesi veya Berat Gecesi olduğu hakkında müfessirler ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı “Kadir Gecesi” şeklinde, bir kısmı da “Berat Gecesi” olarak tefsir etmiştir. Berat Gecesi’nde Kur’ân-ı Kerim’in tamamının levh-i mahfuzdan (Allah’ın takdirinin, olmuş ve olacak şeylerin yazılı olduğu levha) dünya semasına indiği, Kadir Gecesi’nde de ayetlerin peyderpey yeryüzüne, Efendimize inmeye başladığı şeklinde yorumlamışlardır (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, VII, 67-69). 

Bu müstesna zamanları, günahlardan arınıp kalplerimizi temizleyerek, aralanan bağışlanma kapılarına koşarak değerlendirebilmek ümidi ve duasıyla…

KAYNAKLAR, BU MÜBAREK GECEYİ EN VERİMLİ ŞEKİLDE GEÇİRMEK İÇİN ŞUNLARI TAVSİYE EDİYOR: 

  Varsa kaza namazları kılınabilir.

  Gözyaşlarıyla içten tövbe edilerek, hatalardan dönmek için samimi dualar edilebilir.

  Kırgınlıkları unutup dost ve akrabalarla barış sağlanabilir.

  Yardıma muhtaçlara merhametle el uzatılabilir.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar