Ailemden habersiz evlenmek istiyorum!

Evlilik, yalnızca kişisel bir karar değil, aynı zamanda aileyi de etkileyen önemli bir meseledir. Peki, evlenmek için aileden izin almak şart mıdır?

Soru: “Erkek arkadaşımla evlenmek istiyorum ama ailem bunu onaylamıyor. Çok erken olduğunu düşünüyor ve karşı çıkıyor. Ancak ben doğru bir yaşta olduğumu (23 yaşındayım) ve bu kararı kendi kendime alabileceğimi düşünüyorum. Annemin ve babamın onayı olmadan evlenemez miyim?”
(Rumuz: Müsaade)

Cevap: Buluğ çağına gelmiş olan bir kızın, anne babasından habersiz yaptığı evlilik, Hanefilere göre sahihtir. Ancak Hanefiler haricindeki diğer üç mezhep böyle bir evliliği sahih kabul etmez. Söz konusu mezhepler, nikâhta velinin iznini şart koşar. Bu konuda dayandıkları ayetikerimeler ve hadisişerifler vardır. Nur suresinin otuz ikinci ayetinde, bekârların evliliğiyle ilgili olarak “evlensinler” denilmemiş, “evlendirin” hitabı tercih edilmiştir. Dolayısıyla “evlendirecek” birilerinin gerekliliği vurgulanmıştır ki bu da velidir. Üç mezhebin dayandığı başka deliller de vardır. Bunlardan bazıları şöyledir: 

Eniştesi, Ma’kıl b. Yesâr’ın kız kardeşini boşadıktan sonra yeniden nikâhına almak istemiş, Ma’kıl de buna karşı çıkmıştı. Bunun üzerine, “Kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın.” (Bakara suresi, 2/232.) ayeti inmiş, Ma’kıl de Peygamberimize ne yapacağını sormuştu. Efendimiz bu soruyu, “Kardeşini onunla yeniden evlendir.” şeklinde cevaplamıştı. Eğer, velinin izni olmadan nikâhlanmak söz konusu olsaydı kadın, abisine sorma gereği duymadan, eski kocasına dönebilirdi. Bu ayet ve ayetin inmesine sebep olan hadise, velinin izni olmadan evlenmenin caiz olmadığına dair en önemli delil olarak kabul edilir.

“Velisiz nikâh yoktur!”

Peygamberimiz, “Hangi kadın, velisinin izni olmaksızın nikâhlanırsa onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır!” buyurmuştur. Bir başka hadislerinde de, “Velisiz nikâh yoktur!” diyerek meselenin önemini vurgulamıştır. İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe ve onun talebesi İmam Ebû Yûsuf, akil baliğ olan bir kızın, kendi iradesiyle evlenebileceğini, anne babasından izin almasının şart olmadığını ifade ederler. Bununla birlikte, anne baba damadın kızlarına uygun olmadığını görürlerse evliliği bozma yetkisine sahiptir. Bu bağlamda, Hanefiler özgürlük ilkesini savunsa da aileyi tamamen devre dışı bırakmamaktadır. İzin zorunlu olmasa da evlenecek kızın edep ve nezaket gereği ailesini haberdar etmesi tavsiye edilmiştir. Bu, evliliğin sağlam temellere oturması ve aile içi huzurun korunması açısından önemlidir. 

Bencillik etmemeli

Şahitlerin varlığı nikâhı geçerli kılmak için yeterli olsa da, veliden izin alınması ve evliliğin ilan edilmesi, günümüzde daha önemli bir hâle gelmiştir. Gizli evlilikler, modern dünyada pek çok mağduriyete ve aile içi huzursuzluğa sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu durum, toplumda huzursuzluklara yol açmaktadır. Oysa biz Müslümanlar, toplumu zayıflatmak için değil, sağlam ve huzurlu bir toplum inşa etmek için evleniriz. 

Öyleyse, evlenmeyi düşünen gençler, bu sürece aceleyle ve yalnızca duygularının etkisiyle yaklaşmamalıdır. Evliliği akıl ve mantık süzgecinden geçirerek değerlendirmeli, kendi fikirlerinin yanı sıra anne babalarının tecrübelerine başvurmalı ve onların rızasını almaya özen göstermelidirler. 

Ayrıca, evlilik kararını yakın çevrelerine duyurarak şeffaf bir şekilde ilerlemelidirler. Başka bir ifadeyle, insanlar evlenirken yalnızca kendi mutluluklarını değil, toplumun temeli olan aile kurumunun sağlamlığını, o ailede yetişecek çocukların geleceğini ve bu sürece katkıları olan anne babalarının haklarını ve dualarını da dikkate alarak hareket etmelidirler. 

Veliler ise çocuklarının evlilik taleplerine hemen olumsuz bir tepki vermemeli, bu süreci anlayışla karşılamalıdır. Ellerinden geldiğince çocuklarına uygun adaylar bulmaya gayret etmeli, bu konuda tecrübeli ve güvenilir kişilere danışmaktan çekinmemelidirler. Çocuklarının buldukları adayları da önyargısız bir şekilde, makul bir çerçevede değerlendirerek meseleyi istişareyle çözmeye gayret etmelidirler. Böylelikle hem çocuklarının mutluluğunu sağlamış hem de aile içi huzuru korumuş olurlar.

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar