Dr. Deva
Cevap: Sevgili Yelkovan, zaman, en kıymetli sermayemizdir. Onu nasıl değerlendirdiğimiz, hem bu dünyadaki hem de ebedi hayattaki yerimizi belirler. 2025 yılı, ilginç bir tevafukla başlıyor: Yılın ilk günü, aynı zamanda üç ayların başlangıcına denk geliyor. Bu durum, yeni yılın maddi hedefleriyle birlikte manevi bir uyanışa da vesile olabilir. Zamanı, hem maddi hem de manevi boyutlarıyla düzenlemek hayatımıza anlam katar.
İnsanoğlunun en çok zorlandığı konulardan biri, zaman yönetimidir. Zamanı değerli kılan, içinde yapılan işlerdir. Bir başka deyişle, zamanın içine koyduklarımızdır. Hakkıyla yaşanan bir saat, bazen günlere bedel olabilir. Bediüzzaman Said Nursi’nin ifadesiyle, elimizde yirmi dört saatlik bir sermaye vardır. Bu sermayeyi verimli işlerle değerlendirdiğimiz ölçüde maddi ve manevi kazanç elde ederiz. Zamanı etkili bir şekilde yönetmek bir alışkanlık hâline geldiğinde, ruhsuz bir anın geçmesine fırsat vermeyiz.
Haftalık rutinlerle işinizi kolaylaştırın
Manevi hayatın gelişmesi için haftalık rutinler oldukça önemlidir. Aile ya da dostlarla manevi bir atmosferde buluşmak, Kur’an okumaları yapmak, tefekkürde bulunmak, hadis ezberlemek veya dua halkalarına katılmak, ruhumuzu besler ve manevi dünyamızı güçlendirir. Ayrıca, haftalık manevi kontrol listesi oluşturmak, bu tür alışkanlıkları hayatımıza entegre etmemize yardımcı olabilir.
Okumaya zaman ayırın
Okuma, zihnimizin ve ruhumuzun gelişimi için en etkili araçlardan biridir. Ancak bu süreç, bir plana dayalı olduğunda daha verimli ve etkili hâle gelir. Yıllık bir okuma haritası hazırlamak, dünyevi ve uhrevi dengemizi kurmaya önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Özellikle manevi yoğunluğun yaşandığı dönemlerde, belirli temalar etrafında okumalar yapmak faydalı olacaktır. Örneğin üç aylar boyunca Risale-i Nur Külliyatı’ndan İhlas ve Ramazan risaleleri, sabır ve şükür temalı bölümler, ayrıca diğer âlimlerin sabır, tefekkür ve ramazan temalı yazıları okunabilir.
Zaman yönetimini öğrenin
Zaman, maddi ve manevi yönleriyle bir bütündür. Gündelik işlerimizi sabahın verimli saatlerinde tamamlayarak manevi aktiviteler için zaman kazanabiliriz.
Sürekliliği sağlayın
Yeni yıla genelde büyük hedeflerle başlansa da bu hedefleri sürdürebilmek çoğu kere mümkün olmaz. Manevi anlamda üç aylar, sadece belirli bir dönem olarak değil, tüm yıla yayılan bir bilinçle yaşanmalıdır. Bu sürekliliği sağlamak için ramazan ayı sonrasında da düzenli oruçlar tutabilir, günümüzün bir bölümünü tefekküre ayırabilir ve üç aylar vesilesiyle kazandığımız güzel alışkanlıkları bütün yıla yayabiliriz.
Kısa ve uzun vadeli hedefler belirleyin
Zamanı verimli kullanmanın yolu, disiplinli ve planlı olmaktan geçer. Haftalık, aylık ve yıllık planlar oluşturmak, hedeflerimize ulaşmayı kolaylaştırır. Haftalık olarak iş, aile ve manevi gelişim alanlarına yönelik planlar yapabilir, her ay için somut hedefler belirleyebilir ve yıl sonunda bu hedeflere ulaşıp ulaşamadığımızı gözden geçirebiliriz.
Beş Yıllık Plan yapın
Beş yıllık bir plan, uzun vadeli hedefler için kapsamlı bir rehber niteliğindedir. Bu planda kariyer gelişimi ve finansal özgürlük gibi maddi hedeflere yer verilebilir. Manevi anlamda derinlemesine İslami bilgiler edinmek ve sosyal sorumluluk projelerine aktif katılım sağlamak öncelikler arasında olabilir. Ailevi hedefler ise çocuk eğitimi üzerine yoğunlaşmayı ve aile içi bağları güçlendirecek etkinlikler düzenlemeyi içerebilir.
2025 yılının ilk günüyle başlayan üç aylar, bu planlama için mükemmel bir başlangıç olabilir. Haftalık, aylık ve yıllık hedeflerinizi belirleyerek bu yılı dolu dolu geçirebilirsiniz. Unutmayalım ki zaman bilinçle yaşanmalıdır; çünkü geri dönmeyen tek şey zamandır. Allah, zamanı en iyi şekilde değerlendirme ve her anını dolu dolu yaşama gayretimizi artırmayı nasip etsin.
Peygamberimiz zaman yönetiminde eşsiz bir rehberdir
Peygamberimizin hayatında, ibadet, aile, tebliğ ve kişisel bakım arasında örnek alınacak bir denge ve zaman yönetimi görülür. Efendimiz, “İki nimet vardır ki, insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır: Sağlık ve boş vakit.” hadisiyle, zamanı bilinçli değerlendirmenin önemini vurgular. “Beş şey gelmezden önce beş şeyin kıymetini iyi biliniz! İhtiyarlıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş vaktin, fakirlikten önce zenginliğin ve ölümden önce hayatın.” buyruğu ise hayatın değerini bilip zamanı bilinçli bir şekilde değerlendirmemiz gerektiğini hatırlatır.