Distopya teorileri genellikle karamsar, depresif ve ümitsizdir. İnsanlar yapmış oldukları hatalarla yüzleşir ve sonrasında yeni hatalara yelken açarlar. Tıpkı felaketler sonrası helak olan kavimlerinden ayrılıp yeni bir hayata başlayan topluluklarda olduğu gibi. Distopik yaklaşımlarda dünyamız yaşanmaz hâle gelir ve insanlar teknolojinin yok olmasıyla yüzlerce yıl öncesine geri döner ya da bilim kurgu yaklaşımına göre dünya dışında farklı bir hayat peşinde koşar. Bir de çok akıllı olan robotların saldırısı ihtimali üzerinde durulur. Terminator serisi, mesela, özellikle ilk film gerçekten çığır açmıştır bu anlamda.
Bahsedeceğim film ise yeni dönem korku filmlerinden birisi olan yakın gelecekte geçen M3GAN. Filmdeki bir reklam işin özeti aslında: “Çocuklar evcil hayvanlarını çok sever; ancak onların fani hayatları son bulduğunda çok üzülürler.” Bu yüzden temelde yaklaşım, ölen bir canlı yerine hiç ölmeyecek gibi duran robotik oyuncaklar sunalım çocuklara ve bir daha hiç üzülmesinler şeklindedir.
Robotik Oyuncaklar
Robotik oyuncaklar son derece basit aslında, ancak gerçek arkadaş görünümünde, yapay zekâya sahip bir robot geliştirilir ve bu robot çocuklara emanet edilirse (ya da tam tersi de düşünebilir) ne olur?
İşte bu sorunun cevabını farklı bir şekilde veriyor M3GAN. Akıllı oyuncak firmasında çalışan bir robotik mühendisi, annesini ve babasını kaybeden yeğenine arkadaş olsun diye üzerinde çalıştığı proje kapsamında, tabiri caizse insansı bir robot geliştiriyor. Fikir çok ilgi çekici olsa da ilk andan itibaren soru işaretleri başlıyor: Sınır ne olmalı?
M3GAN, yazılımı kopyalamaya çalışan birisinin sebep olduğu bir kaçak sonrası aşırı koruma içgüdüsüne sahip oluyor ve küçük kız üzerinde duygusal olarak da etkili olmaya başlıyor. Ayrıca bütün akıllı aletleri kontrol altına alma yeteneğine de kavuşuyor. Komutla çalışması gerekirken kendi kararlarını alabilmesi sonrasında ise içine kötü ruh girmiş “Chucky” kıvamında çıldırmış bir robot portresi ortaya çıkıyor. Dizginleri ele alıyor yani. Harika dizi Westworld’u da alkışlıyoruz burada.
Filmler de Sorgular!
Korku filmleri olarak adından söz ettiren Saw, Insidious, The Conjuring gibi filmlerin yönetmeni James Wan önderliğinde çekilen bu film de ürkütme konusunda son derece başarılı. Filmin sorgulayıcı tarafı çok keskin. Özellikle çocuk karakterdeki psikolojik geçişler etkileyici bir şekilde verilmiş. Yapay zekâda hedefler sürekli yükseliyor ve daha güçlü hamleler gelişiyor. Ancak yapay zekânın insanoğlunun binlerce yıllık medeniyetini tehdit ettiğini söyleyenler de az değil. Elon Musk bile onlardan biri. Araştırmalara kesinlikle ara verilmesi gerektiğini düşünüyor.
M3GAN yapay zekâ tartışmaları ışığında seyredilmesi gereken önemli ve güzel bir film. Üstelik James Wan imzalı hemen her filmde olduğu gibi devamının gelmesi de kuvvetle muhtemel.