İdealin Yoksa Sıradansın!

Hayat çok enteresan! Maddi-manevi yükümlülükler altında yaşayıp giderken daha iyiye ulaşmaya; hiç değilse onu hayal etmeye çalışıyoruz. Ancak göründüğü kadarıyla dünyanın iyiye falan gitmeye pek niyeti yok!

Yaşanan felaketler, giderek azgınlaşan insanoğlu gün geçmiyor ki ümidimize yeni bir darbe daha indirmesin. Hani ideallerimiz de olmasa, büyük bir karanlığın içine hapsolup kalacağımızı hissediyorum bazen. İdeal, yaşama ideali, yaşatma ideali… Uzak değil bu kavramlar bize. Hangi görüşe, inanca sahip olursa olsun, ideal sahibiyse bir insan, farklılaşıyor. Aile film akşamlarımızdan birinde seyrettiğim bir film yeniden düşündürdü bunları bana. Trajedilerin, psikolojik travmaların gölgesinde yeşeren insanlığın anlatıldığı bir film!

Babaya Doğrultulan Silah

Filmin kahramanı Desmond için alkol bağımlısı babasının annesine ve kendilerine uyguladığı şiddet, çocukluğunun ve gençliğinin en büyük travması. Öyle ki, bir sahnede silahı eline geçirip babasına doğrultuyor. Sonra da söz veriyor kendi kendine: Bir daha elime asla silah almayacağım! Ancak senaryo, öyle ilerlemiyor. Desmond, enteresan bir seçim sonrası orduya katılıyor.

Hacksaw Ridge’den bahsediyorum. 2016 yapımı enfes bir film. 2016’da gerçekleşen sıra dışı olaylardan olsa gerek bu filmi ıskalamışım. Neyse ki oğlumun tavsiyesiyle seyrettim. İyi ki de seyretmişim!

İnsanlık, her iki dünya savaşının öncesinde ve sonrasında büyük trajediler yaşamış. Savaşın tarafları hiç kuşkusuz -haklı ya da haksız- benzer zorlukları yaşıyor. Gözü dönmüş diktatörler ve onların destekçi yığınları yüzünden insanlık buhranların girdabında kayboluyor. Yıllar, asırlar geçiyor; ancak değişen pek bir şey olmuyor. Son sözü yine tarihi tekerrürler devridaimi söylüyor.

Sıhhiyeci Desmond

Nerede kalmıştık? Kahramanımız orduya katılıyor katılmasına ama ya silah meselesi? Desmond’un silah tutmamaya kararlılığı tepki çekmeye başlıyor. Bu yüzden cezalandırılıyor da! Şiddete maruz kalıyor, mahkemeye veriliyor, hapse atılıyor ama yine de ilk gençlik yıllarında verdiği sözden dönmüyor; silaha elini sürmüyor. Nihayet bir çare bulunuyor ve Desmond takımın sıhhiyecisi oluyor.

Savaşın o bölgesinde stratejik bir noktada bulunan tepeyi ele geçirmek için mücadele veriliyor. Tepe savaşan her iki taraf için de çok önemli. Korkunç bir savaş… Çatışma sahneleri bana Terrence Malick’in yönettiği, “The Thin Red Line” filmini hatırlattı. Berlin Uluslararası Film Festivalinde Altın Ayı ödülünü alan bu film, savaşın anlamsızlığını ve acımasızlığını anlatan en iyi filmlerden birisi bana sorarsanız.

Ne Olur Bir Kişiyi Daha

Yukarıda bahsettiğim stratejik tepe, Amerikalılar tarafından bir türlü ele geçirilemiyor. Sonunda Amerikalı askerler, geride pek çok yaralı silah arkadaşını ölüme terk ederek çekilmek zorunda kalıyorlar. Asıl hikâye işte burada başlıyor. İlhamını gerçek hayattan alan filmin kalan kısmında Desmond, iki uzun geceyi muhteşem bir adanmışlık sergileyerek yaralı arkadaşlarını kurtarmakla geçiriyor. Kendisine zorbalık yapanları, hatta onu düşman olarak görenleri bile… Bitmek bilmeyen motivasyonunu bir dua cümlesi sağlıyor: “Ne olur bir kişiyi daha kurtarabileyim!”

Heyecanın dorukta olduğu sahneler bu iki gecede yoğunlaşıyor. Çünkü kahramanımız idealine ulaşıyor. Bir kişiyi daha, bir kişiyi daha derken derken neredeyse bölüğün tamamını, tam 75 arkadaşını kayalıklardan aşağı iple sarkıtarak kurtarıyor.

İdealin Yoksa Sıradansın!

Afrika ziyaretlerimden birinde bir fotoğraf görmüştüm. Başlı başına film konusu olabilecek bir kare. Bir beyaz kadın ve etrafında pırıl pırıl onlarca siyah çocuk! Desmond, “İdealin yoksa…” diyor, “Sıradansın!”. Sanırım pozitif ideallerin insanı sıradanlıktan kurtarması; yüceltmesi, kanatlandırması tam da böyle bir şey.

Fantastik hikâyelere bayılırım. Çocuklarımla bilumum kahraman filmlerini heyecanla seyretmem bu yüzden. Ancak gerçek hikâyelerin de farklı bir albenisi var. Hele bir de sinematografi, oyunculuk, matematik kurgu ve müzik gibi ögeler bakımından iyi bir iş çıkarılmışsa tadına doyum olmuyor. Hiç kuşkusuz Hacksaw Ridge bu başarılı yapımlardan birisi. Filmin sonundaki sürprizi de cabası!

Haber bültenine abone olun.

En son haberler, teklifler ve özel duyurulardan haberdar olmak için.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi yazın

Bu hafta en çok okunanlar