SALİH GÜL
Yüz sene önce hiç gündem olmadığı halde bugün gittikçe daha sık karşılaşılan bir kavram: otizm. Otizm spektrum bozukluğu, kişinin düşünme, sosyal ortamda bulunma ve diğer insanlarla iletişim kurma biçimini etkileyen bir gelişim bozukluğunun toplu adıdır. Toplum içine çıkınca ne yapacağını bilemeyen, konuşurken yüzünüze bakamayan, abartılı takıntıları olan, aynı şeyleri sürekli tekrar eden insanlar olarak karşımıza çıkabilirler.
Bu yazımızda bir bebeğin otistik olarak doğmaması için alınabilecek tedbirler ve doğmuşsa sonrası için yapılacaklara değinmeye çalışacağız.
OTİZMLİ BİR ÇOCUK…
Otizm belirtileri genellikle 0-3 yaş arasında kendini gösterir. Ancak daha hafif seviyedeki otizm vakaları çok daha sonra tespit edilebilir. Genel olarak bir erkek rahatsızlığıdır ki erkeklerde kızlara nazaran dört ila altı kat arasında daha fazla görülür. Belirtiler, otizm seviyesine, kişiden kişiye, yaş durumuna göre de değişmekle birlikte genel olarak iletişim ve etkileşim problemleridir.
Otizmli bir çocuk,
- Adı söylendiğinde tepki vermez.
- Göz teması kuramaz ve dikkat problemi vardır.
- Akranlarına göre konuşma ve hareket becerisi genellikle zayıftır.
- Sosyal ortamlardan hoşlanmaz, fizikî yakınlıktan rahatsız olur, yalnız olmayı sever.
- Sorulara cevap vermez veya alakasız cevaplar verir. Onunla sohbet etmek gayet zordur.
- Sürekli tekrara düşer, aynı soruyu, aynı cümleyi defalarca bıkmadan tekrar edebilir. Mesela bir videonun bir kısmını defalarca başa alıp seyretmekten sıkılmaz.
- Empati yapamaz. Başkalarının duygu veya düşüncelerini anlayamaz ve bundan etkilenmez. Kendi duygularını da açıkça ifade edemez. Ayrıca başkalarının özeline, şahsi eşyalarına, alanlarına saygı gösteremez.
- Rutinleri vardır ve bunlardaki en ufak değişikliklerden bile çok rahatsız olabilir.
- Seslere, kokulara, görüntülere vb. uyaranlara anormal tepkiler verebilir. Ama aynı zamanda bazı uyarılara karşı anormal duyarsızlık da gösterebilir.
- Öfke nöbetine kapılabilir. Gülme veya ağlama krizine girebilir. Birden paniklemeye başlayabilir. Bazen bunların herhangi bir sebebi olması bile gerekmez.
- Genellikle ayak parmaklarının ucunda yürür veya koşar.
- Uykuları düzensizdir, yemek alışkanlıkları tuhaftır.
Otizmli çocuğa karşı anlayışlı olunmalı
Otistik çocuğu olan aileler, en çok sıkıntıyı, komşu ve akrabalarıyla yaşadıklarını söylüyor. Eğer otizmli bir çocuğu olan aileyi evinize davet ediyorsanız, ekstra hoşgörülü olmalısınız.
OTİZMLİ BİLİM ADAMI VE SANATÇI OLABİLİR
Hafif seviyede otizmli çocuklar, çok başarılı bir bilim insanı, sanatçı, doktor, yazılım mühendisi olabilir. Hayatta muvaffak olmuş bazı insanlarla (özellikle erkekler) karşılaştığınızda tuhaf davranışlar gösterdiklerine şahit olabilirsiniz. Bunun sebebi düşük seviyede otizmli olmalarından kaynaklanabilir. Bu tür çocuklarda çok kuvvetli bir hafıza, odaklandığı işi saatlerce bıkmadan yapabilme, teferruatları iyi görme, dürüst olma gibi ekstra kabiliyetler vardır.
OTİZMLİLERE KARŞI ANLAYIŞLI OLUNMALI
İleri derecede otistik bir çocukla birlikte yaşamak elbette kolay değildir. Otistik çocuğu olan ailelerle görüşmelerimizde, en çok sıkıntıyı, komşu ve akrabalarından yaşadıklarını söylüyorlar. Ev sahipleri, misafirliğe gelen, otizmli çocuklara karşı ekstra hoşgörülü olmalı. Akrabaların, hastalıkla ilgili tuhaf yorumları, komşuların otizmli çocuğun gürültüsünden rahatsız olduklarını sık sık dillendirmeleri, zaten zorlu bir imtihanın içinde olan aileyi daha da bunaltır.
OTİZMLİ ÇOCUK SABIR İSTER
Otizmli çocukların eğitimi, tamamen onların seviyelerine göre yapılır ki bu ilgi alanlarına ve yaşlarına göre değişir. Görsel öğrenme ve görsel düşünme otizmli çocukların en güçlü yanları olduğu için eğitimde görseller, egzersizler, uzun yürüyüşler, müzik, kokular ve işaret dili kullanılması önemlidir.
Her çocuk öğrenir. Bazı çocuklar asansörle çıkar gibi hızlı, bazıları merdivenleri tırmanır gibi normal öğrenir. Ancak otistiklerde durum, bir halatla tırmanmak kadar yavaş ve zorlu olabilir. Ebeveyn ve eğitimcilere düşen ise büyük bir sabırla çocuğa destek olmaktır.
Son yıllarda uygulanan eğitim programlarının, sporun, bazı diyetlerin (katkı maddeli ambalajlı hazır gıdalar, karbonhidratlar vs. uzak durmak) otistik çocuklarda gözle görülür faydaları olduğu ispatlandı. Afrika uyku hastalığı tedavisinde kullanılan eski bir ilacın otizm tedavisinde umut verici faydalar sağladığını gösteren bir araştırma 2017’de yayınlanmıştı. Şubat 2021’de PAX-101 (IV suramin) isimli bu ilacın faz 2 çalışmalarının tamamlandığı, otizm semptomları üzerinde %70’e varan iyileşmeler görüldüğü ve üzerinde çalışılmaya devam edildiği, ilgili firma tarafından bildirildi.[1] İlaç henüz piyasaya çıkma izinlerine sahip değildir. Şu an için elimizdeki en büyük ilaç: eğitim, eğitim, eğitim…
Çocuğun otizmli olmasının sebepleri:
GENETİK FAKTÖRLER
Aile ve akrabalarında otizmli olması, çocuğun otistik olma ihtimalini artırabilir. Çünkü otizmde kalıtım bir risk faktörüdür.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Çevre kirliliği (özellikle hava kirliliği), gıda katkı maddeleri, ziraî ilaçlar, genetiği ile oynanmış gıdalar, obezite, annenin yeme alışkanlıkları gibi faktörlerin otizm ihtimalini artırdığı kabul edilmekte.
HAMİLELİK SÜRECİ
Anne adayının yaşının ileri olması (40 yaş üstü) otizm riskini iki kat artırmakta. Hamilelikte yaşanan hastalık ve stres de otizmin sebeplerinden. Anne adayları, hamilelik sürecini olabildiğince sağlıklı, sakin ve huzurlu geçirmelidir.
Otizm teşhisinin ancak uzman doktorlar tarafından konulabildiğini unutmamak gerekir. Bununla birlikte yukarıdaki davranışların bir kısmı çocuğunuzda varsa bir uzmana danışmakta fayda var. Teşhis ne kadar erken konulursa çocuğun hayata tutunması o kadar hızlı olur.