Geçmişi Değil Geleceği Yaz!
Uyku problemi yaşamayan çok az insan vardır. En başta stres; yarın olacakların endişesi ve beslenme alışkanlıkları rahat bir uyku uyumaya engeldir. Bazen saatlerce uykuya geçemeyiz bu nedenlerden dolayı. Ama en çok da düşünmeden duramadığımız için uyuyamayız. Peki, uykuya hızlı dalabilmek için günlük tutmaya ne dersiniz? Amerika’nın Teksas eyaletinde bulunan Baylor Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; yatmadan önce günlük tutmak, uykuya geçişi kolaylaştırıyor. Fakat araştırmanın çok ilginç bir bulgusu var: Yazdığınız günlüğün içeriği bugüne ait olmamalı. Yaşanmış olaylarla ilgili yazmak yerine, yarın için yapılacak olanların listesi ve diğer günlerde gerçekleştirmek istediğiniz planlar ve programları yazmak uykuya geçişte daha etkili.
Detaya Odaklan
57 genç yetişkin üzerinde yapılan bu çalışma, tamamlanmış görevler hakkında yazmak yerine yapılacaklar listesi yazmanın, insanların ortalama dokuz dakika daha hızlı uykuya dalmasına yardımcı olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, katılımcıların bir bölümünden, gelecek birkaç günde yapmaları gereken işleri listelemeleri isteniyor. Diğer katılımcılar ise son birkaç günde tamamladıkları işler, yaşadıkları olaylar hakkında yazıyor. Farklı tekniklerle katılımcıların uykularını inceleyen araştırmacılar, gelecekte yapacaklarını listeleyen katılımcıların daha hızlı uykuya geçebildiklerini görüyor. Üstelik yapılacaklar listesi daha uzun ve detaylı olanlar, kısa ve daha genel yazanlardan da daha hızlı uyuyor.
Mola Ver
Peki, geleceğe yönelik yazı yazmak, uykuya geçişi neden kolaylaştırır dersiniz? Birçok araştırma endişelerimizi, kaygılarımızı yazıya dökmenin stres seviyemizin düşmesine yardımcı olduğunu ortaya koyuyor. Tamamlanmamış işler genellikle zihnimizi gereğinden fazla meşgul ediyor. Şunu unutmayın; endişe insanı uyanık tutar! Bu yüzden geçmişte yaşadıklarımız yerine, önümüzdeki günlerde yapacaklarımız ile ilgili yazarak zihnimize bir mola imkânı sunuyoruz. Sürekli olarak yapacaklarımızı düşünerek zihnimizde dolaşmalarına izin vermek yerine zihne yardım ediyor ve yükünü azaltmış oluyoruz.
Beyaz Perde
WHIPLASH (Yönetmen: Damien Chazelle | Oyuncular: Miles Teller, J.K. Simmons, Paul Reiser)
Kulaklarınızın pasını silecek bir film desek yanlış olmaz. İki saat boyunca caz müziğinin etkisinden çıkamıyorsunuz. Küçüklüğünden bu yana bateri çalan Andrew (Miles Teller) bu alanda artık usta bir sanatçı olmak ister. Ülkenin en iyi müzik okulu olan Shaffer Konservatuarı’na girer. Dersler dışında da yorucu ve hırslı bir şekilde antrenmanlar yapar. Bir gün Andrew’un bu antrenmanları, okulun en sert hocalarından biri olan Fletcher’ın (J. K. Simmons) dikkatini çeker. Katı kuralları ile tanınan Fletcher, Andrew’i grubuna dâhil eder ve hikâye başlar.
KÜRATÖR
Franz Kafka Müzesi | Prag
Charles Köprüsü’nün çıkışında kocaman bir “K” harfi ile karşılıyor sizi müze. İçerisinde Alman yazar Franz Kafka’nın mektupları, kitapları, notları ve eşyalarının yer aldığı bu müzede en dikkat çeken bölüm elbette Milena’ya yazdığı mektupların orijinal hâlleri oluyor. Müzenin içerisi oldukça karanlık ve kasvetli. Dolayısıyla gezi boyunca bu atmosfer ve ilginç müzikleri ile kendinizi bir Kafka romanının içinde hissetmeniz mümkün. Fakat müzenin pencerelerinden dışarıya baktığınızda Charles Köprüsü’nü gördüğünüz o an büyüleniyorsunuz.
AYRAÇ
Dar Kapı(Andre Gide)
Nobel Ödüllü Andre Gide’in bu eseri 19. yüzyılın en dokunaklı aşk hikâyelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bir gençlik aşkı aracılığıyla erdem ve ilahi aşk kavramlarının sorgulandığı, yazarın kendi hayatından da otobiyografik izler taşıyan hüzünlü bir roman. Hayatın tek anlamı olacak kadar derinden duyulan bir aşkın trajediye dönüştüğü bu hikâyede, fedakârlık nedir, insan aşk için nelerden vazgeçer sorularının yanıtları aranıyor. Jerome ve Alissa arasındaki derin ilişkiyi gözlemledikçe, tercihleri zordan yana olanların iç dünyasında yaşadıkları çalkantıları daha iyi anlayabiliyoruz.
BİR KELİME
Hatır: Arapça bir kelime olan “hatır” gönül ve bilinç anlamlarına gelir. “Hatır sormak” aslında bir kişinin gönlünü sormak, “hatıra” ise gönle gelen anlamına gelir. Birinin hatırını kırmak ise gönlünü kırmak demektir.
BİR SÖZ
“Yolunuzun adım adım önünüze serili olduğunu görüyorsanız, onun sizin yolunuz olmadığını bilin. Kendi attığınız her adımla inşa ettiğiniz yol, sizin yolunuzdur. Tam da bu nedenle o yol sizindir.” Joseph Campbell
BİR BİLGİ
Geophysical Resarch Letters Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmaya göre 1993-2010 yılları arasında içme ve tarımsal sulama amaçlı yer altından 2 trilyon ton su çekildi. Bu su miktarı o kadar fazla ki, dünyanın dönüş eksenini 20 yılda yaklaşık 80 cm doğuya kaydırdı. Bu araştırma iklim krizinin yerkürenin dönüşünü dahi etkilediğini açıkça ortaya koyuyor.
