Sevgili Dr. Deva, 5 yıldır depresyondayım. Çevremdekiler, sürekli olarak her şeyden şikâyet ettiğimi söylüyor. İşlerimi sürekli erteliyorum. Eskiden hoşuma giden şeyleri bile yapmaktan zevk almıyorum artık. 30 yaşındayım ama 60 yaşındaki insan gibi yaşadığımı söylüyorlar. Tek tutunduğum dal, Allah’a imanım. Bir bilseniz kendimden ne kadar nefret ediyorum. Lütfen bana hayat sevinci olacak teklifler yapın. (Rumuz: Dertli)
Saygıdeğer “Dertli” kardeşim;
Öncelikle depresyon teşhisini siz koyamazsınız, depresyon bir psikiyatrist tarafından konulması gereken bir teşhis olmalıdır. Bakın psikolog demiyorum, psikiyatristler tarafından konulmalı. Psikiyatri ve psikoloji arasında küçük bir nüans vardır. Psikoloji mantık örgüsünü düzenler, psikiyatri ise mantıktaki bozuklukları tedavi eder. Öncelikle sizin durumunuzun yaşadıklarınıza bağlı psikolojik yoğunluk mu, yoksa psikiyatrik -yani bazen ilaçla tedavi edilmesi gereken- bir depresyon mu, bu belirlenmeli. Kadın olsun erkek olsun insanın hayatında minimumlar ve maksimumlar her zaman olur, mükemmel hayat çizgisini sıfır olarak kabul edersek eksi ve artı noktalarda insan aşağıya da inebilir ve yukarıya da çıkabilir. Anlaşılması kolay olsun diye bunu bir tablo ile anlatayım.
Vasat, orta hat yani sıfır demektir, ‘bast hali’ yukarı doğru sevinç hali, ‘kabz hali’ de aşağıya doğru sıkıntılı hal demektir. Bizler ‘kabz ve ‘bast’ın sınırları içinde olursak problem yok ve bu aralıkta çözümler psikolojik olarak yapılabilir, psikolojik tedavi sadece psikologlara gitmek de değildir. Bazen insanın eşi en iyi psikolog olabilir. Ne zaman ‘kabz’ın daha da altına inilir ve ‘bast’ın daha da üstüne çıkılırsa psikiyatrik destek gerekir, kendiniz hangi noktada olduğunuzu tam anlamazsınız, bunu anlayacak olan uzmanlardır. Ben de sizin depresyon derecenizi bu şekilde belirleyemem, ama sizin durumunuza depresyon demeden psikolojik yoğunluk diyerek birkaç tavsiyede bulunacağım;
- Bast anlarında başkalarına şevk kaynağı olmalı, kabz zamanlarında da dostların kanatlarıyla uçmalı; yani her kabz bir yaren ister, kendimize güzel dostlar edinmeliyiz. Dostların yardımı ile bu dönemleri daha hızlı aşabiliriz.
- Güzel görmeye bakmalı, eksiklikleri şikâyet etmeden tamamlamaya çalışmalı. Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
- Anladığım kadarıyla hayatınızda düzensizlik var, yavaş yavaş hayatınızı bir düzene koymalı ve planlı olmanız gerekir, yaptığınız işlere birer işaret koyarak, tamamlamanız gerekenleri de planlayarak analitik bir düşünce yapısına ihtiyacınız var. Bu dönemin en büyük hastalıklarından biri maalesef iyi organize olamama. Planlı yaşama, düzenli olma hayatta başarı için çok önemli, buna kısaca riyazi yani matematiksel düşünce veya sistem de diyebilirsiniz.
- Yaptığın işi en iyi yapmaya çalışmak da bu meselenin diğer bir yönü ki buna dini terminoloji de “itkan” denir. İtkan yapmaya çalıştığın bir şeyi arızasız tastamam yapmak demektir. O zaman yaptıklarınız sizi daha da mutlu edecektir.
- Her zaman en mükemmeli aramayın, az da olsa iyiyi bulduysanız, kanaat edin. “Bazen hasen ahsenden ahsendir.” denir, yani “iyi, en iyiden daha iyi olabilir”.
- İnsan kendinden nefret etmemeli, kendisini de ifrat derecede sevmemeli, olması gereken her şeyde olduğu gibi denge…
- Öncelikle bir psikoloji desteği alınabilir, zannediyorum psikiyatrik bir ihtiyacınız yok, uzmanlar ne diyorsa ona göre hareket etmelisiniz.
Sağlıcakla Kalın, tavsiyeleri değerlendirdikten sonra lütfen tekrar yazın…
Dr. Deva