Dr. Hasan Ahmet Gökçe
“Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma”
Dile kolay, ilk sayfalarımızı çevirdiğimiz günün üzerinden tam üç yıl geçmiş. Yaşadığımız heyecanı dün gibi hatırlıyorum. Satırlara sığdırmaya çalıştığımız özlemler, hayatlar ve insanlar, uzak bir hayal gibiydi o zamanlar. Çok değil, üç güz üç bahar sonra bugün, dönüp geriye bakıyorum ve sıcacık bir hakikat, sahici bir hikâye görüyorum.
Bir derginin yaş alması, insanın yaş almasına benzemiyor. İhtiyarladıkça ağırlaşan insanların aksine, hafifliyor dergiler, kanatlanıyor. Sayfalarından, saka kuşları gibi cıvıl cıvıl sözcükler havalanıyor. Sonra gidip okurun zihnine, kalbine konuyor bu kelimeler, biriktirdikleri ne kadar tortu varsa alıp götürüyor. Zaman, dokunduğu her şeyde bir iz bırakıyor. Bazen geçmişin kederlerini getiriyor bu izler, bazen de geleceğin tebessümlerini taşıyor.
Bizim yolculuğumuzda da farklı olmadı bu durum. Üç sene boyunca, bazen bir çocuğun kahkahasını, bazen bir vedanın üzüntüsünü sakladık satır aralarında. Cümle cümle biriktirdiğimiz bu yaşam kırıntıları, ortak geleceğini oluşturdu hepimizin, en az ortak geçmişini oluşturduğu kadar. Ardımızda kalan üç yıl, narin bir filizden görkemli bir ağaca dönüşmesi gibiydi bir akasyanın. Önce incecik bir filiz vardı ellerimizde; kırılgan, zarif. Sayfalar sözcüklerle sulandıkça, çiçek çiçek büyüdü bu filiz.Göz alıcı bir şölene dönüştü. Size de bu akasyanın dallarında soluklanan kuşlar olmak düştü. Her sayfayı anılarınızla, hayatlarınızla, cıvıltılarınızla doldurdunuz.
Bugün Nevbahar’ın yeni yaşını kutlarken, içimizde hem hüzün hem mutluluk var. Hüzün, çünkü geçen zamanı geri getiremeyiz; belki ilk sayılardaki saflığı bir daha aynı tazelikte hissedemeyiz. Ama mutluluk da var, çünkü her yazı, her kelime kalplerimizde derin izler bırakan bir yolculuktu bu süreçte. Hasılı, Nevbahar zamanın içinden geçen insanları selamlamaya devam ediyor.Bu yüzden ileride, belki on yıl sonra, bu sayfalara yeniden döndüğünüzde bulacağınız şey, sadece yazılar olmayacak. Burada kendi geçmişinizi, kendi hikâyenizi de bulacaksınız. Çünkü hep birlikte büyüdük bu satırların arasında.
Şimdi yeni baharlarda, yeni cıvıltılarda sıra…