Neva Özgün
Seyir Defteri
Tarih ve zaman dünyanın farklı bölgelerinde, farklı şekillerde algılanmaya ve ilerlemeye devam ediyor. Bu nedenle farklı takvimleri bir arada kullanan birçok ülke var. Her ülke miladi takvimi kullanmıyor; dolayısıyla şu an bütün ülkeler 2024 yılında değil. Kimi 600 yıl geriden geliyor, kimi 500 yıl ileride.
TAYLAND 2567 YILINDA
Tayland resmi olarak Buda’nın Ay takvimini kullanıyor. Buda takviminin başlangıç noktası, Buda’nın nirvanaya ulaştığı an olarak kabul ediliyor. Ülkede kullanılan tarih sisteminde mevcut yıl, miladi takvimin 543 yıl ilerisinde yer alıyor. Dolayısıyla bizler 2024 yılına girerken Tayland 2566 yılına merhaba dedi. Ülkede aynı zamanda hem yurt dışı ticareti hem de ürünlerin ve belgelerin tarihlerini yazmak için miladi takvim de kullanıyor.
ETİYOPYA’da 2016 YENİ BAŞLIYOR
Eski İskenderiye takvimine dayanan Etiyopya takvimi miladi takvimden 8 yıl geride. Üstelik yılda 13 ay olduğu kabul ediliyor. Bu takvimde ilk 12 ay 30 gün; ama 13. ay 5 veya 6 gün sürüyor. Günler ise gece yarısında değil, gün doğumunda başlıyor.
600 YIL GERİDELER
Bangladeş ve Hindistan’ın Bengal bölgesinde yaşayan yerel halk, bu sene 1431 yılına girecek. Bu bölgede yaşayan insanlar yeni yılı 14 Nisan günü Poila Boishak adını verdikleri bir festivalle kutluyor. Bengal Güneş Takvimi’ni kullanan bu topluluklar, miladi takvimi 600 yıl geriden takip ediyor.
2081 YILINA MERHABA
Nepal bu sene 2081 yılına girdi. Toplumun sınıflara ayrıldığı Nepal’de, değişik grupların kültür ve gelenek farklılıklarından dolayı 7 farklı takvim kullanılıyor. Ancak halkın büyük kısmı geleneksel ay takvimi Birkim Sambat’ı tercih ediyor. Bu takvime göre Nepalliler miladi takvimi kullanan ülkelere göre 56 yıl 8 ay ileride.
TRİKO ETEKLER GERİ DÖNDÜ
Geçmiş sezonlarda beğeniyle kullanılan, pilili, desenli, şifon, kot ve triko etekler 2024 kış sezonunda yeniden moda oldu. Kış aylarında etek giymek, pek tercih edilmeyen bir alışkanlık, fakat triko etekler yeni tasarımları ile bu fikri tamamen değiştirecek gibi görünüyor. Her sezonun vazgeçilmez parçaları ise denimler. Jean etekler, triko etekler kadar kış sezonunu hareketlendireceğe benziyor. Çünkü bu sezon birçok markanın koleksiyonunda şahane etekler var.
AYNI DOKUDAKİ PARÇALARLA TAMAMLA
Triko etekler ile konforlu bir kombin yapmanın ipucu, onu yine aynı dokudaki parçalarla birleştirmekten geçiyor. Eteğinizden kazağınıza, oradan baş örtünüze doğru, kırmızıdan pembeye, pembeden bordoya geçen renkleri, açıktan koyuya doğru kullanarak tatlı renk geçişleri sağlayabilirsiniz.
PİLİLİ ETEK NASIL KOMBİNLENMELİ?
Pilili etekler her mekân ve durumda kurtarıcıdır. Ofiste, toplantıda ya da seyahatte aksesuarlarla birlikte rahat bir görünüm sağlarlar. Pilili etekleri boğazlı kazaklarla birlikte kullanırsanız, bu kombini çapraz askılı bir çanta ve loafer ayakkabıyla tamamlamalısınız. Deri ya da kot ceketlerle günlük tarza taşıyabileceğiniz pilili etekleri, topuklu çizmelerle de eşleştirebilirsiniz.
AYRAC
SEVME SANATI
ERICH FROMM
Erich Fromm diyor ki; “Bize çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının, çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun ‘çiçek sevgisi’ne inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz ‘etken ilgi’dir.” Sizce de haklı mı? Sevgi fedakârlıkla beslenen bir duygu mu? Sevgi öğrenilmesi gereken bir duygu mu? Fromm’a göre, bir insana kendi kendine yetemediğin için bağlıysan, o kişi ancak can simidi olabilir sana. Bu bağın sevgiyle ilgisi yoktur. İlk bakışta mantığa aykırı görünse de Fromm’a göre yalnız kalma becerisi, sevme beceresinin koşulu. Sevgi, tanımı yapılması en zor duygulardan biri. Çünkü sevgi zannettiğimiz pek çok duygu var o gerçek duygunun etrafında. Asıl sevginin ne olduğunu öğrenmek isterseniz bu kitap tam size göre.
Rönesans’ın Başkenti: Floransa
Nereye Gitsek
Italya’da Toskana Bölgesi’nin başkenti olan bu şehir, sanatın ve yeniden doğuşun şehri. Öyle ki gözünüzü çevirdiğiniz her yerde tarih ve sanat var. Şehrin kendisi bir açık hava müzesi adeta. Rönesansın doğduğu bu şehirdeki tüm müzeler değerli eserlerle dolu.
UFFİZİ MÜZESİ
Yalnızca Floransa ya da İtalya’nın değil, dünyanın en önemli müzeleri arasında gösterilen Uffizi, paha biçilemez Rönesans dönemi eserlerine ev sahipliği yapıyor. Caravaggio’nun Medusa’sından, Leonardo da Vinci’nin Müjde’sine; Michelangelo’nun, Raffaello’nun eserlerine ve Boticelli’nin Venüs’ün Doğuşu tablosuna kadar pek çok eseri bu müzede görmek mümkün.
FLORANSA KATEDRALİ
Santa Maria del Fiore adıyla da bilinen katedralin inşasına 1296 yılında başlanıyor. Fakat ibadete açılması 1436 yılını buluyor. İlk mimarın vefatı ve ardından sürekli değişen ekip sebebiyle gotik başlayan stil, romaneske doğru kayıyor. Şehrin simgesi olan katedral, dünyanın en büyük tuğla kubbesine sahip. Bu nedenle şehirde yönünüzü kaybettiğinizde bir pusula görevi görüyor adeta. Kubbeyi özel kılan diğer noktalardan biri de kubbenin kendi kendini destekleyen iç içe geçmiş iki kabuktan oluşuyor olması.
PONTE VECCHIO
Floransa’yı ikiye ayıran Arno Nehri üzerindeki bu köprü, dünyadaki dört çarşılı köprülerden biri. Günün her saati kalabalık olan bu köprü, güneş farklı açılardan vurdukça güzel kareler yakalama fırsatı sunan harika bir adres. Köprünün bir diğer özelliği ise İtalya’nın en köklü ailelerinden Medici Ailesi’nin halka görünmeden saraylar arasında geçiş yapabilmek için kullandıkları Vasari Koridoru’na ev sahipliği yapması.
PIAZZA DELLA REPUBBLICA
Floransa’nın en ünlü meydanlarından olan Piazza Della Repubblica, ortasındaki büyük atlıkarıncasıyla meşhur. Bu meydan, Roma İmparatorluğu döneminde ticari ve siyasi anlamda önemli bir merkez iken şimdilerde bir çok kafe ve restoranın yer aldığı bir meydan. Meydanda, Donatello’ya ait olan ve Bolluk Sütunu olarak bilinen Column of Abundance heykelinin bir replikası da sergileniyor.
Formula 1 Efsane Pİlotu: MICHAEL SCHUMACHER
Portre
Formula 1 yarışları denilince ilk akla gelen isim Michael Schumacher. 1991 yılında Belçika’da ilk kez çıktığı Formula 1 Grand Prix yarışı, Ayrton Senna, Gerhard Berger, Nelson Piquet gibi büyük isimlerin olduğu bir dönemdi. Yarışın başında Michael onlar için fazla genç ve fazla tecrübesizdi. Fakat bu ilk yarışın sonunda Alman pilot dikkatleri üzerine çekmeyi başardı ve dünyanın en iyi dördüncü takımı Benetton Formula takımı ile anlaştı. 1992 yılında ise ilk şampiyonluk geldi. 23 yaşında, tarihin en genç Formula şampiyonu unvanını aldı. Ayrıca Almanya tarihinde formula kazanan ilk pilot oldu.
GO-KART PİSTİNDE
1969’da Köln yakınlarında ki Hürth-Hermülheim şehrinde doğan Schumacher’in arabalara olan tutkusu dört yaşında başladı. O bu serüvenin başlangıcını bir röportajında şöyle anlatır: “Babam hep motosikletlerle, ufak aletlerle ilgilenirdi. Uğraşları sayesinde 40 km hız yapan eski bir mopedimiz oldu. Beni go-karta götürdü. Çok keyif aldım. Ve babamla birlikte hep go-kartlarda oldum.”
7 KEZ DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU
1994 ve 1995 yıllarında şampiyonluk elde ederek en genç çifte şampiyon unvanına sahip oldu. Ferrari kariyerinde ise 2000-2004 arasında beş şampiyonluk yaşadı. Schumacher, “en çok şampiyon olan pilot”, “en hızlı tur atan pilot” ve “bir sezonda en çok yarış kazanan pilot” gibi unvanların ve onlarca rekorun sahibi. Aynı zamanda kardeşi Ralf Schumacher ile Formula 1 tarihinde yarış kazanan ilk kardeşler olma özelliğine de sahipler. 1996 senesinde İspanya’da yağmur altında kazandığı yarışın ardından Yağmur Ustası lakabıyla anılmaya başlanan Alman pilot, 7 kez dünya şampiyonluğu elde etmesinin ardından kariyerinin 250. yarışı olan Ekim 2006 Brezilya Grand Prix’in ardından emekli oldu.
3 Ocakta 55 Yaşında
2013 yılında ailesi ile birlikte gittiği Fransız Alpleri’nde ciddi bir kaza geçirerek beyin kanaması geçirdi Schumacher. Uzun süre komada kalan usta pilot, 1,5 yılın ardından evinde tedavi edilmeye başlandı. Şimdilerde bu talihsiz kazanın üzerinden 10 yıl gibi bir zaman geçti. Schumacher, 3 Ocak’da 55 yaşına girecek.
BİR SÖZ
Heidegger’in Varlık ve Zaman’da örnekleriyle gösterdiği gibi. Aristoteles için “zaman bir küredir”; Hegel ise zamanın “çembersel” olduğunda ısrar eder. Platon’un dünyasında “zaman”, bir “doğrusal çizgi” ile temsil edilir. Evet, nasıl geçiyor zaman? Küre gibi mi, çember gibi mi, yoksa çizgi gibi mi? (Hilmi Yavuz)
Bir Kelime: MİNNETTAR
Yapılan iyiliğe karşı kendisini borçlu hisseden, minnet duyan kimse. Birinden gördüğü iyiliğe karşı teşekkür borçlu olan; gönül borçlusu: “Bana daima nezaketle, hürmetle muamele ettiniz. Bunun için size minnettarım. (Reşat Nuri Güntekin)
BİR BİLGİ
Amerika’da Duke Üniversitesi’nde nörobilimciler zihin okuma cihazı icat etti. Geliştirilen konuşma protezi, beyin sinyallerini kelimelere çevirebiliyor. Kullanıcılarının yalnızca düşüncelerini kullanarak iletişim kurmalarını sağlayan bu beyin implantının nörolojik bozukluklar nedeniyle konuşma zorluğu çeken kişilerin hayatlarını değiştirebileceği iddia ediliyor.