Demokrasi ve mutluluk seviyesi olarak dünyada ilk sıralarda yer alan İsveç bir başka yönü de çöpünün çok büyük bölümünü geri dönüştürmesi. Ülkede, atıkların neredeyse yarısı elektrik ve ısıtma için enerjiye çevriliyor. Bu rakam inanılmaz değil mi?
Ülkede eski gazeteler tuvalet kâğıdı ve peçeteye, şişe ve plastikler eritilerek yeni ürünlere, yiyecek atıkları ise toprağa dönüştürülüyor. Geri dönüştürülemeyen atıklar ise yakılarak enerji elde ediliyor. Yanmayan seramik ve porselen gibi ürünler de yol yapımında kullanılıyor. Ayrıca bu atıklar, enerjiye dönüşürken çevreye daha az zarar veriyor.
ULUSAL ÇÖP TOPLAMA GÜNÜ VAR
Bu işin başarıya ulaşmasındaki en büyük pay elbette İsveç halkının. Çünkü geri dönüşümün ilk adımı evlerde atılıyor. Çöplerin ayrıştırılarak kutulara bırakılması çoğu ülkenin başaramadığı bir alışkanlık. Göçmenlerin yoğunlukla yaşadığı bazı bölgelerde sorun olsa da bu, genel durumu çok fazla etkilemiyor. Çocuklara da küçük yaşlardan itibaren geri dönüşümün öğretildiği ülkede, çöpleri toplamak için bir araya gelinen ulusal bir gün dahi var.
DÜNYANIN TEK GERİ DÖNÜŞÜM AVM’Sİ
İsveç, dünyanın ilk ve tek geri dönüşüm alışveriş merkezine de sahip. Eskilstuna şehrinde bulunan ReTuna Återbruksgalleria’da yalnızca geri dönüşüm yoluyla elde edilmiş ürünler satılıyor. Alış veriş merkezi, atık toplama noktasının hemen yanında. İnsanlar kullanmadıkları ürünleri bu noktaya bırakıyor ve yenilenen ürünler tekrar kullanıma sunuluyor.
Beyaz perde
SOUL
Yön.: Pete Docter, Kemp Powers Oy.: Jamie Foxx, Tina Fey, Graham Norton
Müzik öğretmeni Joe Gardner, bir jazz grubunda piyanist olmanın hayalini kurarken beklenmedik bir teklif alır. Yaşadığı sevinçle New York sokaklarında gezinirken, birden bire kendini kanalizasyon çukurunda bulur. Fakat burası yeni ruhların dünyaya gitmeden önce kişiliklerini, tuhaflıklarını ve ilgi alanlarını edindikleri fantastik bir yer olan ‘Önceki Dünya’ya açılan bir kapıdır.
Joe bir anda kendini bulduğu ruhlar dünyasından gerçek hayata dönmek için çabalarken, dünyaya hiç adımını atmamış 22 numaralı genç bir ruhla tanışır. Joe, 22’den öğrendikleriyle mutluluğun, hayatın sıradan noktalarında olduğunu fark eder. Soul, hayatımıza devam edebilmek için yaşamın küçük detaylarını romantikleştirmenin önemini gösteren, hayatın her anını sevebilmemizi öğütleyen umut dolu bir animasyon filmi. Ne dersiniz? Belki de hayat büyük amaçlar olmadan da harika yaşanabilir.
Küratör
Bergama Müzesi ALMANYA / Berlin
Berlin Müzeler Adası’nda bulunan Bergama (Pergamon) Müzesi, Klasik Antik Çağ Koleksiyonu, İslami Sanatlar Müzesi ve Yakın Doğu Koleksiyonu’ndan birçok eseri bir arada topluyor. Müzedeki eserler içinde en önemlisi M.Ö. 2. yüzyıla ait Zeus Sunağı. Yalnızca gün ışığı ile aydınlatılan müzede ayrıca; 1900 Almanya’sı imparatorluk dönemine ait parçalar, Romalılar döneminden kalma M.S. 1 yüzyıla ait Milet Pazar Yeri Kapısı ve Babil’in İştar Kapısı’da sergilenen önemli eserler arasında.
Ayraç
Sevgilerde
Behçet Necatigil
Haydar Ergülen, ‘şiir ermişi’, ‘şiir abdalı’ der Behçet Necatigil için. Cumhuriyet döneminin en önemli şairlerinden Necatigil herkesin okuması, bilmesi, farkına varması gereken bir şairimiz. ‘Sevgilerde’, tüm kitaplarından kendi eliyle seçtiği şiirleri topladığı bir eser. Dolayısıyla bu kitap, büyük şairimizin şiir serüveninin bir aynası.
Kendi deyimiyle yaşantıya dair; sevinç, heyecan ve sarsılmaların sonucu oluşmuştur şiirleri. Hilmi Yavuz’a 10 Türk şiiri sorulduğunda birinin Necatigil’e ait “Solgun Bir Gül Dokununca” şiiri olduğunu söyler. Elbette kitaptaki tüm şiirler çok kıymetli. Fakat kitabın ismini de aldığı, ne zaman yazılmış olursa olsun her zaman şimdi yazılmış hissi uyandıran “Sevgilerde” şiiri üzerine bir tek söz bile edilemeyecek kadar anlamlı.
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı
Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı
Bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmezdi…
BİR KELİME
‘Diğerkâm’
Kendinden çok başkalarını düşünen demek. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Başka manasındaki ‘diğer’ kelimesiyle, arzu ve sevgi manalarına gelen ‘kâm’ kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.
BİR SÖZ
Öğrenmeyi bırakan kişi yirmisinde de olsa, sekseninde de olsa yaşlıdır.
Yaşamdak i en muhteşem şey zihni genç tutmaktır.
Henry Ford
BİR BİLGİ
ABD’de 62 yaşındaki felçli Philip O-Keefe’nin, beynine yerleştirilen bir çiple attığı tweet ‘doğrudan düşünce tweeti’ olarak tarihe geçti. O’Keefe’nin beynine bir bilgisayar ara yüzü kuruldu. Düşünce yoluyla dijital cihazları kablosuz kontrol edebilmesi için şah damarı yoluyla implant yerleştirdi. Ve hasta, düşünce gücüyle tweet atmayı başardı.