Veysel Karani
2015 yılında gösterime giren Ters Yüz (Inside Out), on bir yaşındaki Riley’in karmaşık duygularını anlatan çığır açıcı bir animasyondu. Ergenliğin eşiğindeki bir kız çocuğunun iç çalkantılarını zekice perdeye yansıtmış, dokunaklı anlatımıyla çocukların ve yetişkinlerin gönlünü fethetmişti. Devam filmi Ters Yüz 2 ise Riley’i iki yaş daha büyütüyor ve seyircileri, ergenliğin karmaşık duygusal değişimleriyle yüzleşen kahramana yol arkadaşlığı yapmaya davet ediyor.
Kelsey Mann’ın ilk uzun metrajlı filmi olan ve senaryosunu Dave Holstein ile Meg LeFauve’nin yazdığı devam filmi, en az selefi kadar büyüleyici ve dokunaklı olmayı vaat ediyor.
Yepyeni Duygular
Hikâye, artık iki yaş daha büyük olan ve ergenliğe geçiş sıkıntılarıyla başa çıkmaya çalışan Riley’ye odaklanıyor. Kaygı, kıskançlık, utanç ve bitkinlik gibi yeni duyguların ortaya çıkışı, zaten karmaşık olan duygusal manzarayı daha da çetrefilleştiriyor. Riley’nin yolculuğu, en yakın arkadaşlarının farklı bir liseye gitmesiyle başlıyor ve kendisinden yaşça büyük oyuncularla uyum sağlama mücadelesiyle devam ediyor. Senaryo, ergenliğin iniş çıkışlarını etkili bir şekilde yakalıyor. Büyümenin, kendini yetersiz hissetmenin ve kabullenme ihtiyacının evrensel deneyimlerini sunduğu için de izleyicilerde derin bir yankı uyandırıyor. İlerleyen bölümlerde sahneye çıkan Kıskançlık ve Kaygı, Riley’yi kabul görme ve popülerlik arayışında şüpheli kararlar almaya itiyor. Joy’un çocukça müdahaleleriyle ortaya çıkan Utanç, çocukluğun masumiyetiyle büyüme arzusu arasında amansız bir çatışma oluşturuyor. Duyguların bu karmaşık dansı, gençlerin gerçek hayattaki çabalarını yansıtan bir durum olarak ilgi çekici bir dünya kuruyor.
Filme eğlence sosunu katmak, duygusal gelgitlerin arasında mizah bulma arayışına düşüyor. Bu eğlenceli yapı, Riley’nin zihnindeki kaotik duyguların etkileşiminden ortaya çıkıyor. Anksiyete’nin, yalnızlıktan kurtulmak için yeni arkadaşlar bulma çabası, Envy’nin takım kaptanının dikkatini çekme gayretleri ve Nostalgia’nın zamanlı zamansız ortaya çıkışına verdiği tepkiler, dinamik ve canlı bir atmosfer oluşturuyor. Bu da seyirciyi adeta perdeye kitliyor.
Pixar’ın kendine özgü görsel tercihleri, filmin canlı ve renkli animasyonları, Riley’nin kaotik iç dünyasını çarpıcı ayrıntılarla gözler önüne seriyor. Her duygu, karakter özelliklerini güçlendiren farklı görsel ipuçlarıyla temsil ediliyor. Anksiyete’nin gergin hareketleri, Envy’nin keskin ve yoğun ifadeleri ve Utanç’ın çekingen tavrı filmin hikâye anlatım gücüne büyük katkılarda bulunuyor.
Her Yaşa Hitap Ediyor
Riley’nin yaşanabilir mücadeleleri, genç izleyicilerle oldukça güçlü bir bağ kuruyor. Bu bağ, animasyonu her yaştan izleyici grubu için cazip kılıyor. Ayrıca, ustalıkla işlenmiş nostaljik unsurlar filmin yetişkin izleyiciler için daha çekici hâle gelmesini sağlıyor. Soyut duygusal kavramları, somut ve özdeşim kurulabilir bir şekilde yorumlayan yapım, en az gençler kadar yetişkinlere de farklı bakış açıları kazandırıyor. Film, “kendini bilme” ve “yetersizlik korkusu” gibi oldukça ciddi temaları ele alırken dahi neşeli ve eğlenceli üslubunu koruyabiliyor. Bu durum, önceki yapıtlarıyla büyük başarılar elde eden ancak son dönemlerde zorluklar yaşayan Pixar’ın anlatma becerisinin hâlâ etkileyici ve dinamik olduğunu kanıtlıyor.
Ergenliğin Renkli Kaosu
Sonuç olarak, Ters Yüz 2, ergenliğin karmaşasını mizah ve görsel zenginlikle başarılı bir şekilde işleyen, dikkat çekici bir devam filmi. Yönetmen Kelsey Mann ve senaristler Dave Holstein ile Meg LeFauve’un harika senaryolarıyla desteklenen, selefinin yanında ezilmeyen bir devam filmi de diyebiliriz buna. Film, çok katmanlı çekiciliği ve duygusal derinliğiyle, her yaş grubundan seyircinin rahatlıkla izleyebileceği bir deneyim sunuyor. Ergenliğin çalkantılı ortamında bir yolculuğa çıkmak isterseniz, Ters Yüz 2 sizi bekliyor olacak. Kaçırmayın!