“Ey Enes! Abdesti güzelce, özenerek al, çünkü abdest sağlığını korur.” (1)
“Ey iman edenler! Namaz için kalktığınızda, yüzünüzü, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başınızı mesh edin, topuklara kadar yıkayın.”(2)
Abdest almaya ilk olarak niyet ederek başlıyoruz. Niyet ‘connectom’ yani zerre olan insanın, varlığın sahibine yönelme ve onunla irtibata geçme halidir.
Ardından yıkama işlemine ilk olarak bileklere kadar ellerimizi yıkayarak başlıyoruz. Ve bu Sünneti Seniyyedir. Hatta sadece abdeste değil her günün başında hayata başlarken de ilk olarak elleri yıkamak sünnet: “Sizden birisi uykusundan uyandığı zaman, elini yıkamadıkça su kabına daldırmasın. Çünkü o, eli nerede gecelemiştir bilemez.” (3)
EN ÇOK KİRLENEN UZVUMUZU YIKAMAYA DİKKAT
Abdest hem maddi ve hem de manevi temizlenmedir demiştik. Ellerimizin insan yaşamında önemini düşünürsek, onların en çok kirlenmeye, kirleri taşımaya müsait olan uzvumuz olduğu da aşikârdır. Mikroorganizmalardan arınmış bir dünyanın mümkün olmadığını ve onların da vazifeli olduğunu unutmadığımıza göre abdeste başlarken ilk olarak ellerin yıkanması çok önemlidir. Bilindiği üzere kolları, dirseklere kadar yıkamak farzdır.
Ellerimizin, mikroorganizmaların kolayca barınıp, üremesi için çok uygun bir yer olması fakat buna mukabil abdest ile günde ortalama 5 kere, ellerin farz olarak yıkanması, nasıl muhteşem bir koruyucu önlem!
KORONA VE EL TEMİZLİĞİNİN ÖNEMİ
İnsanlık bu muhteşem sünnetin önem ve anlamına sanki bu Korona döneminde daha yakından tanıklık etti.
Vücudumuzu, mikroorganizma adı verdiğimiz gözle görülemeyecek kadar küçük ve mikrobiyato dediğimiz trilyonlarca mikro canlı ile paylaşıyoruz. Vücudumuzdaki bu floranın kendilerine verilmiş vazifeleri vardır. Ve hatta bir kısmı sağlığımız için faydalıdır.
İnsan vücudundaki hücresi sayısı yaklaşık 30 trilyon. Vücuttaki toplam mikrobiyota sayısının ise 38 trilyon civarında olduğu tespit edilmiş. Bu canlılar bulundukları bölgelerde bizim için faydalı olup, kendi bölgelerinin dışına taşınacak olurlarsa hastalık sebebi olabilirler.
Yani normal şartlarda ve ait oldukları yerde, insanlara zararı olmasa da koşullar değiştiğinde yaşadığı canlıyı yani insanı hasta edebilir.
Kendi bölgelerinin dışına taşınmalarında da en önemli etken ellerimizdir.
Bütün bir insanlık sistemini zarardan ve zararlılardan korumak adına 14 asır önce nübüvvet dürbünüyle görüp, bize sade bir uygulama ile sadece “ellerinizi yıkayın” diyen bir Peygamberimiz (sas) var.
Rabbim O’nu (sas) güzelce tanımayı bize lütfetsin.
AZ BİR SUYLA VÜCUDA UYGULANAN EGZERSİZ
Abdest alırken kullanılacak suyun miktarında da bir hikmet penceresi vardır.
“Nehir kenarında bile abdest alıyor olsanız, suyu israf etmeyiniz.” (4) buyurulmasına ve abdestin adabına bakacak olursak; suyu avucumuza alıp, kolları avuç ortasından akıtılan suyla ve kollarda hiç kuru yer kalmadan sıvazlayarak yıkandığını görürüz.
Az bir suyla kolları sıvazlayarak yıkamak. Yani bu en az günde 5 kere temiz ellerle, kollarımıza yani vücudumuzun uç kısımlarındaki kas ve damarlara ıslak masaj uygulanması demektir ki su buharlaşırken çevresinden ısı alır. Vücutla farklı ısıdaki suyun deriye temas etmesiyle, damarlarımız açılıp kapanarak esneklik antremanı yapmış olur ki, bu damarlar için çok etkili bir egzersizdir.
Abdest bir ‘hikmetler yelpazesidir’
Bilimin ortaya çıkardığı gerçekler, Kur’an’ın ve Efendimiz’in her uygulamasını doğruluyor. İşte abdest gerçeği. Her gün her bir organın beş defa suyla buluşmasının ayrı ayrı hikmetleri var er bir aşama ve ayrıntısı ayrı bir hikmete kapı açan abdestin, vücut merkezine uzak organlarda yoğunlaşması da ayrı bir güzellik.
Mesela, atar damarlarda daralma ve tıkanmaya yol açan vücut dokularındaki birikmiş atık maddeler daha çok el, ayak gibi vücudun uç bölgelerde oluşuyor.
Bu pencereden bakınca, abdest alırken, ellerin, yüzün, kolların ve ayakların yıkanmasındaki bu seçimin hikmeti daha iyi anlaşılır.
Abdest, vücut merkezine uzak bölgelerdeki lenf damarlarının dolaşım hızını artırdığı gibi, lenf sisteminin en önemli bölgeleri olan yüz, boğaz ve burnun yıkanması da bu sistemde önemli bir uygulamadır.
BOYNUN SU İLE TE- MASI BEYNİ OLUMLU ETKİLİYOR
Ağız, burun ve boynun iki yanının su ile teması özellikle beyinde kan dolaşımının güçlenmesi bakımından çok faydalıdır. Abdest almak, hem damar esnek- liğinin sağlanmasına hem kan ve lenf dolaşımının canlandırılmasına hem de nörolojik bazı hastalıklara karşı koruma sağlar.
ABDEST VÜCUT DİRENCİNİN ARTMASINDA ROL OYNAR
Vücudumuzdaki doku ve hücrelerimizin beslenebilmesinde vazifeli kanın dolaşımını sağlayan damarların doğal esnekliklerinin korunmasında ve damarlarda oluşan sertlikler ile tıkanmaların önlenmesinde de abdestin rolü çok önemlidir.
Bunun gibi vücudun temel korunma sistemi olan lenf dolaşımının vücuda giren mikroplara karşı koyarak onlarla savaşan beyaz kan hücrelerinin, dokuların en ücra köşelerine ulaştıran yollar olması sebebiyle, abdest vücut direncinin arttırılmasında da rol oynar.
VÜCUTTAN ELEKTRİĞİ ATMANIN YOLU: SU VE TOPRAK
Diğer taraftan, vücudumuzdaki bütün hücrelerin çevresinde belli bir oranda statik elektrik bulunur. Bu denge bozulduğunda sinir sistemi üzerinde ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Ayrıca deri altındaki minik kasların yorulup esnekliklerini kaybetmesiyle yüz ve diğer yerlerde kırışıklıklar ve sarkmalara da yol açabilir.
Vücuttaki statik elektriğin fazlasını atmanın yolları ise su ile yıkanmak veya toprağa temas etmektir. Bu da bize abdest ile teyemmüme farklı bir noktadan bakmamızı sağlar.
AYAK YIKAMA VE REFLEKSOLOJİ
Yine el ve ayakların yıkanması sırasında parmak aralarının da hilalleme dediğimiz, sıvazlayarak yıkamaya refleksoloji ilminin hikmet penceresinden bakarsak yine “Ya Hu” deriz. Ayrıca ayakların her bir alanının bir organ ya da dokumuza karşılık gelme noktasında, o bölgelere her gün düzenli yapılan masajla verilen uyarıların sağlık adına ne kadar dikkate şayan olduğunu görürüz.
MUKOZA’NIN KORUNMASI VE BEYİN SAĞLIĞI
Abdest ile ağzın ve burnun yıkanması ile devam eden temizlik, vücuda giren havanın ısıtılmasında görevli olan burundaki mukoza tabakasının sağlığı için de çok önemli. Burun aracılığı ile koku sinirlerini takip ederek ön beyinde birikmesi halinde Alzheimer sebebi olabilen alüminyum gibi bazı maddelerin, burun mukozasından emilmeden atılması yine abdest sayesinde mümkün olabiliyor.
ABDEST İLE KULAKLARA YAPILAN AKUPUNKTUR
Yüzümüzün yıkanması sırasında, “Gözlerinize de abdest suyundan içiriniz.” hadisinin rehberliğinde burun ve göz arasındaki kanalın düzenli temizlenmiş olması da ayrı bir hikmet.
Vücut çevresi olan baş kısmımızın nemlendirilmesi ve adeta insanın anne karnındaki duruşunun haritası olan kulakların mesh ile yıkanmasıyla kulaktaki akupunktur noktalarına uyarı verilerek vücudun canlılığının sağlanması da abdestin saymakla bitiremediğimiz hikmetlerinden.
Ki bu bilgiler sadece pencereden bakılmakla görülen bilgiler. Meseleye daha detaylı daldığımızda hayret verici bir yolculuk olacağı aşikârdır.
Abdest almak, sadece temizlik değildir, adeta bir hikmetler yelpazesidir.
Hayrını görün.
(1) İ.Kesir 6/95; K.Hakayık 1/33; Buha- ri mavakit 1/134
(2) Maide suresi 6.ayet-i Kerime
(3) (Buhârî, Vudû’, 26; Müslim, Tahâre, 87-88; Ebu Davud, Tahare, 49)
(4) (İbn Mace, Tahare 48)