Caner Kaygısız
Sünnet namazların bir kısmı vakit olarak farz namazlara bağlıdır, farzın önünde veya sonunda kılınır. Bunlara “revabıt sünnetler” denir. Bir de “regaib sünnetler” olarak adlandırılan nafile namazlar vardır ki farz namazlara bağlı değildir. İşte dilimizde ibadete düşkün bir insanı tanımlarken kullanılan “Beş vakte beş daha ekliyor.” cümlesiyle işaret edilen bu namazlardan biri de “kuşluk”, diğer adıyla “duha” namazıdır.
Arapçada duha kelimesi, güneşin yükselip ışığının iyice parladığı, etrafa yayıldığı ve sıcaklığının arttığı zaman demektir. Kuşluk namazının vakti, güneş doğduktan 45-50 dakika kadar sonra, yani kerahet vakti çıkınca başlar; öğle namazı kerahetine kadar sürer. Âlimler daha çok gündüzün dörtte birinin geçtiği vakti tavsiye etmişlerdir. Bu yönüyle kuşluk namazının vakit olarak ikindiyle simetri oluşturduğu söylenebilir.
Kur’an-ı Kerim’de “duha” kelimesi kuşluk vakti anlamıyla altı yerde geçse de doğrudan duha namazından bahsedilmez. “Ve’d-Duha” suresinde kuşluk vaktine yemin edilir. İbni Abbas gibi âlimler Sad suresinde “Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu hâldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi.” ayetlerinde geçen ve burada sabah olarak çevrilen “işrâk” kelimesiyle anlatılan zaman diliminin kuşluk vakti olduğunu belirtirler.
Peygamber Efendimiz kuşluk namazına devam etmiş, ashabına tavsiye etmiş, bu nafile namazın faziletlerini anlatmıştır. Mesela sahabeden hem Ebu Hureyre hem de Ebu Zer, Efendimizin kendilerine her ay üç gün oruç tutmayı ve vitir namazıyla kuşluk namazını kılmayı tavsiye ettiğini söylemişlerdir. Başka bir hadiste ise Hazreti Peygamber şöyle buyurur: “Her birinizin her eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. Bu sebeple her tesbih (sübhânallah) bir sadaka, her hamd (elhamdülillâh) bir sadaka, her tehlîl (lâ ilâhe illallah) bir sadaka, her tekbir (Allahüekber) bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekât namaz ise bunların hepsinin yerini tutar.”
Nasıl Kılınır?
Kuşluk namazı en az iki rekât kılınır. İsteyen on iki rekâta kadar artırabilir. Efendimizin dört rekât ve sekiz rekât kıldığına dair rivayetler vardır. Hazreti Aişe şöyle der: “Duha namazını dört rekât kılar ve bunu, Allah’ın dilediği kadar da artırırdı.” Yine Mekke’nin fethedildiği gün, Ümmü Hâni’nin evinde sekiz rekât kıldığı rivayet edilmiştir. Her iki rekâtta selam verilerek kılınması tavsiye edilir. Duha namazı için bazı âlimler müstehap, bazıları müekked sünnet demişlerdir.
Kuşluk namazı kılarken her namazda olduğu gibi Fatiha’dan sonra herhangi bir sure veya birkaç ayet okunabilir. Bazı rivayetlerde bu namazın vaktinden bahsedildiği için Efendimizin Şems ve Duha sureleriyle kılınmasını tavsiye ettiği söylenmiştir. Bir başka görüşe göre Kâfirun ve İhlas surelerinin okunması tavsiye edilir. Çünkü İhlas Kur’an’ın üçte biri, Kâfirun dörtte biri gibidir. Bazı sûfiler ise müritlerine dört rekât kuşluk namazını aksatmamalarını ve sırasıyla Duha, İnşirah, Felâk ve Nas surelerini okuyarak kılmalarını tavsiye etmiştir. Hazreti Peygamber, kuşluk namazına büyük önem vermiş ve ashabına da bu namazı kılmayı tavsiye etmiştir. Onun hayatında kuşluk namazının önemli bir yeri vardı, öyle ki hem mukimken hem seferde kuşluk namazı kıldığına dair rivayetler vardır.
Alışkanlık Hâline Getirebiliriz
Sıhhatiyle ilgili bazı şüpheler dillendirilse de özellikle tasavvuf çevrelerinde çokça atıf yapılan bir hadiste Efendimizin ashabına sabah namazından sonra kerahet vakti çıkıncaya kadar zikir ve duayla meşgul olmalarını, sonra iki rekât işrak namazı kılmalarını tavsiye ettiği söylenir. İşrak vakti, güneşin bir mızrak boyu yükseldiği; namaz kılmanın yasak, uyumanın mekruh olduğu kerahetin çıktığı zamandır. Bu rivayet sebebiyle işrak namazının duha namazından farklı bir nafile namaz olduğu da düşünülmüştür. Yaygın kanaat işrak namazının da duha namazı başlığı altında incelenmesi gerektiği yönündedir.
Kuşluk namazını girdiği ilk vakitte kılmayı alışkanlık hâline getirirsek üç şey kazanmış oluruz. Bir, fazileti hadislerle anlatılan çok önemli bir nafile namazı eda etmek. İki, uyumanın mekruh olduğu zaman dilimini uyanık geçirerek günün bereketini yakalamak. Üç, dua ve münacat için çok faziletli olan, ilahilerde, nefeslerde hep üzerinde durulan seher vaktini zikir ve duayla geçirerek kurdun kuşun, yerin göğün zikir halkasına katılmak.